| Ama bu sadece güvenlik yönünü etkilemedi. | TED | ولكن هذا لا يؤثر على الجانب الأمني فقط. |
| Benim diyetimi seninki kadar etkilemedi. | Open Subtitles | الأمر لم يؤثر علي وجباتي الا بقدر ما اثر علي وجباتك |
| Bana bak o kan banyosunun ön koltuğunda ben vardım ama beni etkilemedi. | Open Subtitles | كنت بقرب حمام الدم ذاك، لم يؤثر على شهوتي الجنسية |
| Nasıl oldu da o sent seni diğer herkes gibi etkilemedi? | Open Subtitles | كيف يُعقل أن هذه العملة لم تؤثر بك كما أثرت بالآخرين |
| Demek istediğim sen bir erkeksin ama neden Billy'nin dokunuşu seni etkilemedi? | Open Subtitles | أنا أعني.. أنت رجل إذن لم لم تؤثر لمسة بيللي بك؟ |
| Evet, Richmond. Söyle bana, nasıl oldu da Irma Hala seni etkilemedi? | Open Subtitles | (أخبرني يا (ريتشموند لمَ لا تؤثّر العمّة (إيرما) فيك؟ |
| Bana tahammül edemeyen kadınlarla en az bir düzine film çektim ama işi asla etkilemedi. | Open Subtitles | قمت بدزينة من الأفلام مع فتيات لا يُطيقونني وذلك لم يؤثر قط على عملي |
| Üçüncü kişiyi neden etkilemedi peki? | Open Subtitles | ألديك فكرة لمَ لم يؤثر ذلك بالرّجل الثالث؟ |
| Bak, yaptığın sadece beni etkilemedi, Toledo anlaşmasını bitirebilirdi. | Open Subtitles | ما فعلته لم يؤثر فىّ لوحدى بإمكانه أن ينهى صفقة توليدو بالكامل |
| Gaz daha beni etkilemedi bu yüzden sizi güvenli yere doğru yönlendirebilirim. | Open Subtitles | الغاز لم يؤثر علي بعد, حتى أقودكم لبر الأمان. |
| Belki senin sesini hiçbir şey etkilemedi? Reflü yediğimiz şeylerle alakalıdır. | Open Subtitles | لماذا لا يؤثر اي شىء في صوتك ؟ رد الفعل يكون بسبب اشياء تعاطيناها |
| Sağanak yağış parçacık hızlandırıcıyı etkilemedi Star Laboratuvarları CEO'su Harrison Wells'e göre hızlandırıcı hâlâ düzgün bir şekilde çalışıyor. | Open Subtitles | هطول الامطار الغزيرة لم يؤثر بأى طريقة على المسرع "الجزئى", الذي يعمل بسلاسة |
| Tannot beni etkilemiyor, hiç etkilemedi. | Open Subtitles | التانوت لا يؤثر بي, لم يفعل مطلقاً |
| Çok çalışıyorum, Ari. Bu işimi etkilemedi. | Open Subtitles | أعمل بجد، هذا لم يؤثر على مردودي |
| Neyse ki bu hastalık ince zekamı etkilemedi. | Open Subtitles | ولحسن الحظ هذا المرض لم يؤثر على ذكائي |
| Dikkat et! Bu üzücü durum hakkındaki düşüncelerimi asla etkilemedi. | Open Subtitles | و أستمع , الحالة الآسفة التي أنت بها . من المستحيل أن تؤثر على حكمي عليك |
| Seni hiç etkilemedi çünkü hiç izlemedin. | Open Subtitles | انها لم تؤثر عليك لانك لم تشاهدها ابدا |
| Cinayetler etkilemedi ya? | Open Subtitles | هل هذه الجرائم لم تؤثر في نفسيتك؟ |
| Ailemden kalan param var. Ve üstelik bu iş ahlakımı hiç etkilemedi | Open Subtitles | عائلتي ميسورة، ولا تؤثر على عملي |
| Çünkü kurucular gününde belediye başkanını mine çiçeği etkilemedi ama Gilbert aleti etkiledi. | Open Subtitles | لأن عشبة (الفرفيان) لم تؤثّر على العمدة بيوم إحتفال المؤسسين، لكن آداة (غيلبرت) أثرت عليه. |