| Üzgünüm. Bunun senin sahneni etkileyeceğini, sanmıyorum ama değil mi? | Open Subtitles | أنا آسفة، لا أظن ذلك سيؤثر على العرض كثيراً، صحيح؟ |
| Bir kişi hasta olduğunu söylediğinde ve işlerini nasıl etkileyeceğini bilmediklerinde bir müdürün cevabı ne olmalı? | TED | وعليه فإن رد فعل المدراء الأولي حين يخبرهم شخص ما أنه مريض وهم لا يعلمون كيف سيؤثر ذلك على عملهم؟ |
| Herkes onları nasıl etkileyeceğini ve kısıtlamalarının ne olduğunu öğreneceği tedavilerden geçiyordu. | TED | كل شخص مر بالعلاج سيعلم كيف يؤثر وما هي حدوده. |
| Özellikle, insanların adaletsizce davranıldıklarındaki tepkilerine serotoninin nasıl etkileyeceğini bilmek istedik. | TED | تحديداً، أردنا أن نعلم كيف لسيروتونين يمكن أن يؤثر على الطريقة التي يتصرف بها الناس حين يتم معاملتهم بطريقة غير عادلة |
| Bu gecikmenin işleri nasıl etkileyeceğini bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أعرف كيف لهذه التأخيرات أن تؤثر على الأمور |
| Eğer öyleyse Hazine Bakanı Todarmalji bu kararın hazineyi nasıl etkileyeceğini açıklar mısın ? | Open Subtitles | بما أن هذا قرار حكومي فما تعليق وزير الخزانة على تأثيره أيها الامبراطور هذا القرار يؤثر سلباً على الخزانة الملكية |
| O zaman bana sizi bu geçer akçe kavramıyla tanıştırmama ve destekçi edinmenizi nasıl etkileyeceğini anlatmama izin verin. | TED | لذلك دعوني أقدم هذا المفهوم من الدقة وأتحدث معكم عن تأثيرها على قدرتك في الحصول على راعٍ. |
| İklim değişikliğinin hepimizi etkileyeceğini biliyoruz. | TED | نعلم أن تغيرات المناخ ستؤثر علينا جميعا. |
| Her neyse, biz bunun bilgisayardan tıbba bütün bilim ve teknolojiyi etkileyeceğini düşündük. | TED | على أي حال، ظننا أن الأمر كان سيؤثر على جميع أجزاء العلم والتكنولوجيا، من الحوسبة وحتى الطب. |
| Afedersin,bütün bunların seni etkileyeceğini bilmem gerekirdi. | Open Subtitles | حسناً أنا آسفة للغاية كان يجب علي أن أرى كيف سيؤثر ذلك عليك |
| Bunun beni nasıl etkileyeceğini düşündün mü hiç? | Open Subtitles | ألم تتوقفي حتى وتفكري كيف سيؤثر هذا عليّ ؟ |
| Yaşadıklarımın beni hiç tahmin edemeyeceğim şekilde etkileyeceğini. | Open Subtitles | قلت لي أن ما حدث له، سيؤثر بي بطرق لم أكن لأتوقعها. |
| Eğer bunların beni etkileyeceğini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. | Open Subtitles | إن كنتم تعتقدون أنّ هذا سيؤثر عليّ فلن يفعل |
| Bunun, gelecek sezondaki davranışlarımı etkileyeceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | هذا جيد. لا أعتقد أن هذا سيؤثر على تصرفاتي الموسم القادم. |
| Bana söyleyeceğin her şeyin sana bu suçlamalarda nasıl davranılacağını etkileyeceğini bil. | Open Subtitles | أريدك أن تعلم بأن أي شيء تقوله لي الآن سوف يؤثر على طريقة معاملتك في هذه الإتهامات |
| Bu yaptığının bir çok kişiyi etkileyeceğini anlamalısın Şimdi senaryonun tamamını atmamız gerekecek, ve ben bütün gece yazarlarla birlikte yeni bir sürpriz son yazmak için uyanık olacağım. | Open Subtitles | أريدك أنْ تفهم، أن ما فعلته يؤثر على كل الناس، علينا أنْ نرمي النص الآن |
| Bunu sana söylüyorum çünkü bu bilginin senin hayatını etkileyeceğini biliyorum. | Open Subtitles | وأنا اخبرك بهذا لأنني أعرف أن هذا الفعل سوف يؤثر على حياتك |
| Aramızda geçenlerin iyileşme sürecimizi etkileyeceğini görmüyorsak, kendimizi kandırmış oluruz. | Open Subtitles | نحن نخدع أنفسنا إن لم نعتقد أن مهما حدث بيننا لن يؤثر على تقدمنا |
| Bu gecikmenin işleri nasıl etkileyeceğini bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أعرف كيف لهذه التأخيرات أن تؤثر على الأمور |
| Sen sadece durumun kendini nasıl etkileyeceğini düşünüyordun. | Open Subtitles | لقد كنت أفكر فقط من أي وقت مضى حول كيف أنه كان على وشك أن تؤثر عليك. |
| Karının probleminin bu kadar etkileyeceğini düşünmüyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعلم أن مشاكل زوجتك قد تؤثر بهذا الشكل |
| Bunun beni nasıl etkileyeceğini hiç bilmiyorum o yüzden sunulan önlemleri reddetmem epey aptalca olurdu. | Open Subtitles | والآن، لا فكرة لديّ عن تأثيره عليّ لذا سيكون غباءاً أن أرفض إجراءات السلامة الحالية |
| Anlamını ve beni nasıl etkileyeceğini düşünmeden. | Open Subtitles | دون التفكير في معناها أو مدى تأثيرها علي |
| Bana Fed'in yükselmesinin işimi nasıl etkileyeceğini sordu. | Open Subtitles | لقد سألني عما إذا كانت زيادة الضرائب الحكومية الجديدة ستؤثر على أعمالي |
| Beni bu kadar çok etkileyeceğini hiç düşünmemiştim. Onun içinde boğuldum. | Open Subtitles | لم أعتقد أبداً أنه سيؤثّر في لهذه الدرجة |