| Bu hız yapmayı, ilaç etkisi altında araç kullanmayı ve ehliyetsiz araç kullanmayı açıklar. | Open Subtitles | الدراجة البخارية كانت محجوزة و هذا يفسر السرعة و القيادة تحت تأثير المخدر و القيادة بدون رخصة |
| İlaçların hilesiz olduğu doğrulandığında, bulundurma ilaç etkisi altında araç kullanma ve direnme suçlamalarını düşürecekler. | Open Subtitles | بمجرد التأكد من صحتها سيسقطوا حيازة و القيادة تحت تأثير المخدر و مقاومة الإعتقال |
| Suça teşvik, uyuşturucu sınırını ihlal madde etkisi altında araç sürmek. | Open Subtitles | "التماس,مواد محظورة القيادة تحت تأثير الكحول" |
| Sonra madde etkisi altında araç kullanma olayları en sonunda da araba ile adam öldürme olayı yaşandı. | Open Subtitles | وبعدها الكثير من القضايا في السياقة تحت تأثير المخدر و الثمالة إلى أن وصلت إلى جرائم القتل |
| Sonra madde etkisi altında araç kullanma olayları en sonunda da araba ile adam öldürme olayı yaşandı. | Open Subtitles | وبعدها الكثير من القضايا في السياقة تحت تأثير المخدر و الثمالة إلى أن وصلت إلى جرائم القتل |
| Savcıya gidip uyuşturucu etkisi altında araç kullanma suçunu alkollü araç kullanmaya indirttim. | Open Subtitles | جعلت المدعي المدعي العام ينزل من قضيتك للقيادة تحت تأثير الكحول جعلها جنحة وسوء قيادة |
| İlaç etkisi altında araç kullanma. | Open Subtitles | القيادة تحت تأثير المخدر |