| Kayıtlarımda iki kez madde etkisinde araç kullanma suçu var. | Open Subtitles | كنتُ خائفاً. لدي حالتي قيادة تحت تأثير الكحول في سجلي، |
| Birkaç sefer madde etkisinde araç kullanması onu katil yapmaz. | Open Subtitles | إعتقالان بسبب القيادة تحت تأثير المُخدّر لا تجعل منه قاتلًا. |
| 100 yıl evvel madde etkisinde araç kullanma suçundan tutuklamıştım. | Open Subtitles | إعتقلته منذ مدة طويلة وهو يقود سيارته تحت تأثير المخدر |
| Bak, buralarda uyuşturucu etkisinde araba kullanmaktan ceza alan ilk o değil. | Open Subtitles | اسمعي، إنه ليس أول شخص هنا يواجه تهمة القيادة تحت تأثير الكحول |
| NZT'nin etkisinde olduğu bariz belli oluyordu. | Open Subtitles | على الفور تدرك أنه يتعاطى إن زي تي |
| Üç uyuşturucu etkisinde araç kullanma, bir küçük çaplı hırsızlık ve mail sahtekarlığı. | Open Subtitles | ثلاثة أشخاص لتأثير الحكول أثناء القيادة ؛ أحدهم سرقة بسيطة و .. |
| Ortalıkta öylesine uyuşturucunun etkisinde boş boş mu dolaşıyordum yoksa buraya, Las Vegas'a gerçekten bir hikaye için mi gelmiştim? | Open Subtitles | هل كانت مجرد تجول تحت تأثير المخدرات؟ أم أني أتيت فعلاً إلى لاس فيغاس لأعمل على قصة؟ |
| Yerel kara büyünün etkisinde olmadığınıza emin misiniz? | Open Subtitles | هل أنتم متأكدون أنكم لم تكونوا تحت تأثير سحر خاص بهم ؟ |
| Bayan, köyünüzün, bir çeşit lanetin etkisinde olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | نحن نؤمن يا آنستي أن قريتكما واقعة تحت تأثير لعنةٍ ما |
| Köyünüzün, bir tür lanetin etkisinde olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | نحن نؤمن يا آنستي أن قريتكما واقعة تحت تأثير لعنةٍ ما |
| Akranlarımın etkisinde kalıp da, yapmamam gereken... ama yapmak istediğim şeylere karşı direnmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أحاول مقاومة تأثير المتناقضات لأفعل الكثير من الأشياء أعرف أنه يجب ألا أفعلها لكن أريد أن أقوم ببعضها |
| Bekle, bir büyünün etkisinde olduğunu söyledi... - Yani? | Open Subtitles | مهلاً ، هو قال أنها كانت تحت تأثير تعويذة |
| Sihir etkisinde olduğumu mu söylüyorsunuz? | Open Subtitles | أنتما تخبرانى أننى تحت تأثير تعويذة سحرية |
| Genç hanım bir ilacın etkisinde ya da şokta gibi, çocuk ise... | Open Subtitles | يبدو أن الشابّة تحت تأثير المخدّرات أو في صدمة |
| Uyuşturucu etkisinde araç kullanma, ahlaka aykırı davranış halka açık yerde müstehcenlik. | Open Subtitles | أنا أَقُولُ. "السياقة تحت تأثير الكحول، تصرّف سيئ، lewdness المفتوح أَو الإجمالي." |
| İlacın etkisinde. Hiçbir yere gitmiyor. | Open Subtitles | إنّه تحت تأثير محلولٍ وريديّ و لن يبرح مكانه الآن |
| Naim, canım benim, hala sakinleştiricinin etkisinde. Hareket edemez. | Open Subtitles | ناجيم حبيبى , أنه ما زال تحت تأثير المخدر لايمكنه التحرك |
| Amanda da seninle konuşamaz çünkü bir buçuk günlük yatıştırıcı etkisinde yani kimseyle konuşamaz. | Open Subtitles | وأماندا لا تستطيع التحدث معك، لأنها تحت تأثير المهدئات منذ يوم ونصف، فلا يمكنها الحديث مع أيًا كان |
| Geçen hafta polisin açıklama getirdiği soğuk algınlığı ilacının etkisinde araba kullanmanın kokain etkisiyle aynı olduğu hakkındaki iddiasından bahsetmiştik. | Open Subtitles | بيّنا في الأسبوع الفائت أنّ الشرطة تزعم أنّ القيادة تحت تأثير دواء الزكام تُعادل تماماً القيادة تحت تأثير الكوكايين |
| Ya uyuşturucu etkisinde ya da çok formdaymış. | Open Subtitles | إما أنه لائق بدنيا او يتعاطى مخدرات |
| Chamberlain, Norveç ahalisi hakkında endişeleniyor, ve Amerikan görüşünün etkisinde kalıyordu. | Open Subtitles | كان ( تشمبرلين ) قلقاً بشأن تعريض المدنيين النرويجيين الأبرياء للخطر من ناحيه و لتأثير الرأى العام فى الولايات المتحده |
| önümüzdeki günlerde,ya fevkalade ağrılar için de olacağım ya da benim için hiçbir anlamı olmayan ilaçların etkisinde olacağım. | Open Subtitles | في الأيام القادمة أنا سأكون إما في الألم الغير محتمل أو سأكون منتشي جداً بالمخدرات التي من المفضل أن أكون ميت |