"etmediğim için" - Translation from Turkish to Arabic

    • لأني لم
        
    • لعدم
        
    • لأنني لم
        
    • لأنّي لم
        
    • على عدم
        
    • بأني لم
        
    Sence maçtan bir gün sonra teşekkür etmediğim için bana kızgın olabilir mi? Open Subtitles هل تظن أنه من الممكن، بأنه مستاء منّي لأني لم أشكره في اليوم التالي؟
    Yani cenazede olduğumuz için mi öyle selam verdi, yoksa teşekkür etmediğim için mi bilmiyorum. Open Subtitles لذا لست متأكداً مما إذا كانت تحية جنائزية، أم ما إذا كان مستاءاً لأني لم أشكره في اليوم التالي.
    İtaat etmediğim için özür dilerim. Söylediğin an çalışmayı bırakmalıydım. Open Subtitles آسفة لعدم أمتثالي للأوامر كان يجب أن أوقف العمل فوراً
    Ya da o zaman seni tedavi etmediğim için bana kızgınsın. Open Subtitles أو تقصد أنت غاضب معي لعدم الموافقة على علاج لك؟
    Dans etmediğim için üzgün değilsiniz ama, değil mi? Open Subtitles لكنكَ لستَ آسفاً لأنني لم أرقص، أليس كذلك؟
    Yeni bir hasta kabul etmediğim için sıkıcı bir konuşma olmalı. Open Subtitles نحن نتحدث عن مريضك الجديد لا بد أنها محادثة مملة نظراً لأنني لم أقبل مريضاً جديداً
    Benim için yaptığın küçük şeyleri takdir etmediğim için suçluyum. Open Subtitles مذنب لأنّي لم أقدّر الأشياء التي تفعليها من أجلي
    Öldüğünü teyit etmediğim için kendimi suçluyorum ama farklı bir ruh hali içindeydim. Open Subtitles أنا ألوم نفسي على عدم إنهاء هذا الزوال لكنني كنت في حالة ما
    Ve ben de etik dışı davranışlara katkıda bulunacak herhangi bir delil deşifre etmediğim için çok mutluyum. Open Subtitles و أنا سعيد جداً بأني لم أكشف أي أدلة إضافية تخص السلوك الغير أخلاقي
    bodrum kapısının kilidini tamir etmediğim için beni, o anda Sarah'ın dikkatini dağıttıkları için çocukları. Open Subtitles أنا ,لأني لم أصلح قفل القبو الأولاد على إشغالهم لسارة في تلك اللحظة
    Onca zamandır sevdiğimin sen olduğunu fark etmediğim için çok aptal olduğumu düşünüyor olmalısın. Open Subtitles كم تفكرين بأني غبي لأني لم أرى بأنه أنتِ من أحببت طوال هذا الوقت.
    Seni resmen tebrik etmediğim için özür dilerim. Open Subtitles آسف لأني لم أبارك لك بشكلٍ رسمي حتى الآن.
    Pislik Bay Carlton'un yeterince hızlı teşekkür etmediğim için beni kilere kitlediği doğum günüm. Open Subtitles اردت القول انه ذلك العيد الذي قام ذلك الاحمق سيد كارلتون بحبسي في القبو لأني لم اقل شكرا بسرعة كافية
    Lütfen, onuncu sınıftaki Joanna Carlton'ı ara ve onun dans davetini kabul etmediğim için özür diliyorum. Open Subtitles من فضلك ابقى على اتصال مع جوانا كارلتون من الصف العاشر وأخبرها أسفى لعدم اصطحابها لحفلة جونى
    Gülüp, oynayıp, dans etmediğim için özür dilerim. Open Subtitles أعذرْني لعدم الرَمي على ناس القريةَ ويَرْقصونَ فرحاً.
    Beni nelerin beklediğini düşünürsek, itaat etmediğim için ödediğim bedeli asla öğrenmeyeceğim. Open Subtitles بناءً على ما في المخزن لا أعلم ما إن كنت سأعلم أي سعر سأدفعه لعدم الإمتثال
    Seni, buna veya başka bir şeye dâhil etmediğim için özür dilerim. Open Subtitles انظر، أنا آسفة لعدم إشراكك بهذا الأمر أو بأي أمرٍ آخر
    Evet, gelip veda etmediğim için özür dilerim. Open Subtitles نعم , أنا آسف لأنني لم أمر لأودعك.
    Tabii ki. Daha önce teklif etmediğim için kusura bakmayın. Open Subtitles بالطبع، آسف لأنني لم اعرض هذا مبكراً
    Davet etmediğim için kusura bakma. Open Subtitles آسف لأنني لم أدعوك
    Bu akşam üstü seni içeri davet etmediğim için özür dilerim. Open Subtitles أنا آسفة لأنّي لم أدعوك هذه الظهيرة
    Sizi bu akşamki partiye davet etmediğim için özür dilemeliyim... ama bunun sebebi partideki kıyafet zorunluluğu. Open Subtitles آسف على عدم دعوتك لهذا الحفل و لكني أخشى أن الرتب المدعوة عالية
    Annemi hastanede ziyaret etmediğim için suçlu hissediyordum. Open Subtitles حسناً لقد كنت أشعر بالذنب قليلاً حول بأني لم أزور أمي بالمستشفى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more