| Kırık yüzünden pelvis damarlarından bazıları parçalanmış ama tarama sonucu kanamanın devam etmediğini gösteriyor. | Open Subtitles | لكن نتائج الأشعّة أظهرَت أنّه لا يوجد نزيف نشِط |
| O adamın tüm İspanya Halkını temsil etmediğini biliyorum. | Open Subtitles | وأنا متأكد أنّه لا يمثل الشعب الأسباني |
| Hayatta olmadığını ve eylemlerine devam etmediğini mi söylüyorsunuz? | Open Subtitles | "{\cH70BFDC}"أتنفي أنّه لا يزال حيًا و نشِطًا ؟ |
| Hemen gitmezsen Dul doğrudan verilen bir emre itaat etmediğini öğrenecek. | Open Subtitles | ستعرف الأرملة أنّك عصيت أمر مُباشر إذا لم تتراجع الآن |
| Merak etme, senin istifa etmediğini söyleyecekler. | Open Subtitles | والأغرب أنهم يقولون أنك لم تتراجع |
| Eski karını, seks oyunları oynarken görmenin... seni rahatsız etmediğini söyleyeceksin. | Open Subtitles | هل تقول لي أنّه لا يزعجكَ أن ترى زوجتكَ السابقة... تلعب ألعاب الجنس مع رجال آخرين؟ |
| - Çoğunlukla geçici işlerde çalışıyordu. Son zamanlarda fazla iş bulamıyordu ama bunu sorun etmediğini söylemişti. Çünkü-- | Open Subtitles | في الغالب وظائف مُؤقتة، لمْ يكن يستلم أعمال كثيرة مُؤخراً، لكنّه قال أنّه لا يُمانع ذلك، لأنّ... |
| Bundan yenilgiyi kabul etmediğini anlıyorum. | Open Subtitles | أفهم من ذلك أنك لم تتراجع |