| Çok fazla yoktu, ve kalan az miktarı elde etmek zor olacak. | Open Subtitles | لم يكن يوجد الكثير منها والقليل الباقي سيكون من الصعب الحصول عليه |
| Tek ayak üzerinde dans etmek zor olacak. | Open Subtitles | سيكون من الصعب الرقص على قدم واحده الان. |
| Bir panoyu takip etmek zor olacak. | Open Subtitles | فى خليج المرضى لتسجيل الدخول سيكون من الصعب تعقب حافظه ورقيه |
| Ama Yargıç Marx'ın ırkçılık bilgisini inkar etmek zor olacak. | Open Subtitles | لكن سيكون من الصعب الاعتراف بعدم معرفهأي نوع من العنصريه للقاضي |
| Onları ikna etmek zor olacak diyorsun. | Open Subtitles | تقصد أنه سيكون من الصعب إقناعهم |
| Yogoro'yu ikna etmek zor olacak ama onunla konuşacağım. | Open Subtitles | ،(سيكون من الصعب إقناع (يوجورو لكني سأتحدث إليه |
| Alt etmek zor olacak. | Open Subtitles | سيكون من الصعب هزمه |