| Bak, bizi biliyorum, asla pes etmeyiz özellikle konu masum biriyse hem de yalnız başına ve ayrıca arkadaşımızsa. | Open Subtitles | اسمع، أنا أعلم مَن نحن. نحن لا نستسلم أبدًا خاصةً إن تعلق الأمر بشخص بريء شخص وحيد، وأحد أصدقاءنا. |
| Kopya editörlerinin de kuralları vardır; hatalarımızı ilan etmeyiz. | TED | المراجع اللغوي، أيضًا، له مبدأ؛ نحن لا نعلن عما يتكشف لنا. |
| Fakat, demokraside, katkıları henüz ispat edilmemiş bir cinayet için... ..silahsız şüphelilere ateş etmeyiz. | Open Subtitles | ولكن ، في ظل نظام ديمقراطي ، نحن لا نطلق النار على المشتبه به ، غير المسلح حتى عن الجريمة لا تزال مجهولة القاتل |
| Bir salgın olduğunda hastalarımızı imha etmeyiz. | Open Subtitles | إننا لا نبيد مرضانا عندما يكون هناك تفشي للمرض. |
| Bizim olayımız bu. Kavga etmeyiz. | Open Subtitles | لا يمكنني أنّ أتشاجر معه هذا هو الشئ الذي يُميزنا ، لانتشاجر |
| Ve bir daha sözünü etmeyiz. Bir kez bile. | Open Subtitles | و أبدا لا نناقشه ولا حتى مره واحده |
| Stan ve Hal'da olduğu gibi, onları ölüme terk etmeyiz. | Open Subtitles | نحن لا نرسلهم بعيدا لموت، مثل ستان وهال. |
| Amerikan hükümeti gibi kötü haberleri, CNN den öğrenmeyi tercih etmeyiz. | Open Subtitles | على خلاف الحكومةِ الأمريكيةِ، نحن لا نأخذ أخبارنا من السي.ان.ان |
| Üzgünüm balkabağım aile politikamızı biliyorsun çocuk kaçıranlarla pazarlık etmeyiz. | Open Subtitles | اسف ياحلوتي, نحن لا نتفاوض مع المختطفين, هذه هي سياسه العائله. |
| Hiçbir şeyi bloke etmeyiz, Nicholas. Girmelerine izin veririz. | Open Subtitles | نحن لا نرمي الأشياء خارجاً نيكولاس نحن ندعهم في |
| Kardeşliğimize ihanet etmeyiz. | Open Subtitles | نحن لا نهب رداء الكهنوتية لقد وضعنا جميعاً على طريق يجب أن نمشيه |
| Sizin gibi çalışmıyoruz. Dosyaları dümdüz bir çizgide takip etmeyiz. | Open Subtitles | نحن لا نعمل كما تعملين ولا نسير بالقضايا |
| İmparatorluk Sarayına karşı gelmeye asla cüret etmeyiz. | Open Subtitles | هناك الكثير من الهاربين؟ نحن لا نجرؤ علي إخفائهم |
| Genellikle gerçekten kavga etmeyiz ama sen arkada kalabilirsin. | Open Subtitles | نحن لا نتقاتل حقيقة عادة لكن يمكنكِ الإختباء في الخلف |
| Hayır, hayır, köpeği kabul etmeyiz. Köpek bizi kabul eder. | Open Subtitles | كلا، كلا، نحن لا نملك الكلاب بل هي تملكنا |
| Bu çok hoştu. Evimizde yemeklerden önce hiç dua etmeyiz. | Open Subtitles | ذلك كان لطيفا للغاية نحن لا نصلي قبل الوجبات في منزلنا |
| Bizim evde maddi hediyeleri kabul etmeyiz. | Open Subtitles | في منزلي نحن لا نوافق على الهدايا المادية. |
| Yardıma ihtiyacımız olduğunda İsa'nın askerlerini reddetmeye cüret etmeyiz. | Open Subtitles | نحن لا نجرؤ على رفض محاربي المسيح في ساعة الحاجة. |
| İyiyi kabul etmeyiz ve işleri oldukları gibi kabul etmeyiz yenilikler getirmeyi asla durdurmayız. | Open Subtitles | نحن لا نُبلي بلاءاً حسناً ونحن لا نقبل الأمور كما هي ببساطة و نحن لانتوقف عن التطور |
| Önemsiz suçlara yardım etmeyiz, hiçbir şey öğrenmezler. | Open Subtitles | إننا لا نساعد المجرمين الصغار. إنهم لا يتعلمون أيّ شيء. |
| Bu tarz şeyleri afişe etmeyiz. Panik yaratır. | Open Subtitles | .إننا لا نعلن عن هكذا أمور .يُسبب الذعر |
| Asla kavga etmeyiz. | Open Subtitles | نحن لانتشاجر أبدا |
| Ve bir daha sözünü etmeyiz. Bir kez bile. | Open Subtitles | و أبدا لا نناقشه ولا حتى مره واحده |