| İnsanlar tahmin ettiğim gibi maddi konularda çok ta cömert değiller. | Open Subtitles | وحسنا, الناس لم يكونوا كرماء مع الصحة الروحية كما كنت أتمنى |
| Anladım. Demek istediğim tam tahmin ettiğim gibi gözüküyorsun. | Open Subtitles | في الواقع، كنت سأقول أنكِ تبدين كما كنت أتخيلك. |
| Bilmiyorum. Hayal ettiğim gibi olmadığı kesin. | Open Subtitles | لا أعلم بالتأكيد الأمر ليس كما بالطريقة التي تخيلتها |
| Bir gün, beni hak ettiğim gibi sevecek birini bulacağım ve sen de beni bırakmakla aptallık ettiğini anlayacaksın çünkü başına gelen en güzel şey benim. | Open Subtitles | أتعلم ماذا؟ يوماً ما سأقابل شخص أخر شخص سيحبني بالطريقة التي أستحق |
| Hayal ettiğim gibi gözükmediği kesin. | Open Subtitles | حسناً , هو مثل ماكنت أعتقد أنه سيكون |
| Tahmin ettiğim gibi çatıdaki padavra yüzündenmiş. | Open Subtitles | وكان ذلك – كانت الألواح الخشبية على السطح مثلما اعتقدت. |
| Tahmin ettiğim gibi, büyük köy çok farklı. | Open Subtitles | القرية الكبيرة مختلفة كما ظننت |
| Ondan nefret ediyordum aynı Guillaume'nin zaferlerinden nefret ettiğim gibi. | Open Subtitles | كنت أبغضها ببساطة, كما كنت أفعل لكلّ صاحبات "غيلوم". |
| Tam hayal ettiğim gibi. | Open Subtitles | إنه تماماً كما كنت أتخيل |
| Kesinlikle hayal ettiğim gibi. | Open Subtitles | تماماً كما كنت أحلم به |
| Tam tahmin ettiğim gibi. | Open Subtitles | حسنا، تماما كما كنت أظن. |
| Tıpkı tahmin ettiğim gibi. | Open Subtitles | كما كنت أظن تقريبا |
| O kadar sevdim ki, kendi projemi yapmak yerine, anneme onlarca projenin linkini gönderdim. (Kahkahalar) Ve gerçekten, annem bunu tam tahmin ettiğim gibi karşıladı. | TED | في الحقيقة، لقد أحببتها جدًا لدرجة أني عوض أن أصمم مشروعي الخاص، أرسلت لأمي العشرات من روابط تلك المشاريع. (ضحك) وفي الواقع، لقد كانت ردت فعلها تماما كما كنت أرجوا أن تكون. |
| Ama hayal ettiğim gibi altından değilmiş meğer. | Open Subtitles | ولكنه ليس ذهبي بالطريقة التي تخيلتها |
| Tam hayal ettiğim gibi. | Open Subtitles | تماماً بالطريقة التي تخيلته بها |
| Hayal ettiğim gibi birine benzemiyormuş, orası kesin. | Open Subtitles | حسناً , هو مثل ماكنت أعتقد أنه سيكون |
| Aynen tahmin ettiğim gibi dövüşü bıraktın. | Open Subtitles | لقد خسرت متعمداً مثلما اعتقدت وكأني سأفعل ذلك |
| İşe yarıyor tam da tahmin ettiğim gibi. | Open Subtitles | إنه يعمل تماماً كما ظننت أنه سيعمل |
| Ne olduğunu buldum. Tam tahmin ettiğim gibi. Bu yöresel bir söylem. | Open Subtitles | وجدته ، كما ظننت ، لغة محليه . |