| Kızımı mutlu ettiğin sürece, buradaki işine devam edebilirsin. | Open Subtitles | طالما انك تجعل ابنتي سعيدة تستطيع الإبقاء على عملك هنا |
| Bence genç silahın gelecek vadediyor. Tabii sen Henry'nin iyi oynayacağını ve dostlarının kim olduğunu bildiğini garanti ettiğin sürece. | Open Subtitles | اعتقد ان سلاحك لديه مستقبل طالما انك ستضمن انه سيلعب في صفنا |
| Sen rolüne devam ettiğin sürece, her şey yoluna girecek. | Open Subtitles | سيكون كلّ شيء على ما يرام، ما دمت تستمرين بلعب دورك. |
| Bu manzaranın tadını bize yardım ettiğin sürece çıkartabilirsin. | Open Subtitles | سوف أدعك تستمتعين بهذا المنظر الجديد ما دمت تُساعديننا |
| Determinist falan olup olmaman umurumda değil, ...yarın şu küveti tamir ettiğin sürece. | Open Subtitles | أنا لا أهتم إن كنت من أتباعه أو لا، طالما أنك ستصلح المغسلة غداً. |
| Peki, döneceğim benim senden daha iyi bir bowlingci olduğumu kabul ettiğin sürece. | Open Subtitles | حسناً ، سأفعل ذلك طالما أنك تعترف أنني أجيد التهديف أكثر منك |
| Bunun ilişkimizi daha da hızlandıracağını kabul ettiğin sürece. | Open Subtitles | طالما انك تعلم ان هذا يعجل بعلاقتنا اكثر بوتيرة سريعة و بشكل غير طبيعي. |
| Eğer istediğin buysa git ayaklarına yana yakıla kapan ama gelişimini sürdürmeye devam ettiğin sürece tabii. | Open Subtitles | اذهب واوقعها في الحب ان كان ذلك ماتشعر به - طالما انك تتقدم في حياتك الى الأمام |
| Bak, bunu söylemekten nefret ediyorum ama sanırım kendin olmaya devam ettiğin sürece hayat sonu gelmeyen bir "ait olmama" durumu olacak. | Open Subtitles | انظر أكره قول ذلك ولكنني اعتقد طالما انك تستمر كما أنت حياتك ستصبح سلسله ثابته من (لا أنتمي) |
| O yolda devam ettiğin sürece kaybolamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تضيع ما دمت على ذلك الطريق |
| Bana yardım ettiğin sürece senin tarafındayım. | Open Subtitles | سأظلّ بجوارك ما دمت أنتفع منك. |
| Sorun değil, Charlie, hafta sonu tarifesini kabul ettiğin sürece. | Open Subtitles | لا مشكلة طالما أنك مستعد لدفع أسعار العطلة الأسبوعية |
| Sen tellerin yüzünden somurtmaya devam ettiğin sürece, anneciğin her zaman, her yerde göz bandıyla ortalığı yıkıp geçirecek. | Open Subtitles | طالما أنك متجهم حول تقويم أسنانك أمك سوف ترتدي رقعة العين في كل مكان |
| Ama bana bir yolcuyu bulmam için yardım ettiğin sürece, onun hiç kullanmayacak. | Open Subtitles | هذا صحيح ، لكنه قليلاً ما يستخدمه طالما أنك سوف تُساعدني في تحديد موقع راكب |