| Maalesef kadın, Arkham'lı Ezra Weeden ile nişanlıydı ve evlenecekti. | Open Subtitles | لسوء الحظ . كانت مخطوبة وكانت ستتزوج . من ارخام وإسمة إزرا ويدن . لا , شكراً لك |
| Yeğenim evlenecekti ama eşim bana ondan düğünü ertelemesini isteyemeyeceğimi söyledi. | Open Subtitles | بنت اختي كانت ستتزوج ولكن زوجتي قالت بأنه لا يمكنني بأن اطلب منها التأجيل |
| Jonathan kız kardeşim Lucy'yle evlenecekti. | Open Subtitles | لابد انك عرفت ان جونسون كان سيتزوج اختى لوسى |
| Arkadaşlarımla geldim. Bir tanesi evlenecekti. Biri dışında hepsi burada. | Open Subtitles | بعض من أصدقائى أحدهما كان سيتزوج وهم هنا مثلى |
| Simon karısını öldürecek, mirasa konup eski sevgilisiyle evlenecekti. | Open Subtitles | وكانت الخطة التي سايمون من شأنه أن يقتل زوجته ووراثة المال، وبعد ذلك الحين، في تاريخ لاحق الزواج من حبه القديم |
| Benimle evlenecekti. | Open Subtitles | وكان على وشك الزواج مني. |
| En kısa zamanla benimle evlenecekti, bunu biliyorum. | Open Subtitles | كان شريفاً حقاً كان سيتزوجني حالما استطاع, أعلم هذا |
| Bütün mirası aldıktan sonra da seninle evlenecekti! | Open Subtitles | وقالت إنها ببساطة يرث كل شيء لديه ويتزوج عليك. |
| Don'dan boşanıp benimle evlenecekti. | Open Subtitles | (لقد كانت ستطلق (دون وتتزوجني |
| Bayan Barton oğlunuzla mı evlenecekti? | Open Subtitles | الآنسة بارتون كانت ستتزوج من ابنك؟ |
| Evet, en yüksek düzey gangsterin oğluyla evlenecekti. | Open Subtitles | مزحه عائليه؟ أجل, كانت ستتزوج بأبن رجل العصابات... |
| Sen az önce Belle'yi aşağıladın mı? Kızcağız bir kütüphaneye sahip olabilmek için hayvanla evlenecekti. | Open Subtitles | لا تسخري من "بيل" كانت ستتزوج حيواناً لتحصل على مكتبة جيدة |
| Ama hiç anlamıyorum. Yakında evlenecekti. | Open Subtitles | لكنى لا أفهم ، كانت ستتزوج |
| Hayden kızkardeşimle evlenecekti. Brent, sana önerim... | Open Subtitles | هايدن " كان سيتزوج أختي " - برينت " أنا أنصح ألا " - |
| Ve yanlış ikizle evlenecekti. | Open Subtitles | و هو سيتزوج الإمرأة الخاطئة |
| Gelecek ay evlenecekti. | Open Subtitles | كان سيتزوج الشهر المقبل. |
| Adam üç hafta sonra evlenecekti. Biraz mutsuz işte. | Open Subtitles | سيتزوج بعد 3 أسابيع إنه حزين |
| En iyi arkadaşım, hayallerindeki kızla evlenecekti ama korkunç bir şey oldu. | Open Subtitles | كان يُفترض بصديقي المقرّب الزواج من فتاة أحلامه لكنّ أمراً مروعاً قد حصل |
| En iyi arkadaşım, hayallerindeki kızla evlenecekti ama korkunç bir şey oldu. | Open Subtitles | كان يُفترض بصديقي المقرّب الزواج من فتاة أحلامه لكنّ أمراً مروعاً قد حصل |
| En iyi arkadaşım, hayallerindeki kızla evlenecekti ama korkunç bir şey oldu. | Open Subtitles | كان يُفترض بصديقي المقرّب الزواج من فتاة أحلامه لكنّ أمراً مروعاً قد حصل |
| Onunla evlenecekti. | Open Subtitles | وكان على وشك الزواج بها |
| İstesem de istemesem de o benimle evlenecekti. | Open Subtitles | لا، هو كان سيتزوجني سواءٌ أردتُ ذلك أم لا |
| Karısından boşanıp benimle evlenecekti. Ama para olmazsa bunun ne önemi vardı? | Open Subtitles | كان سيطلق زوجته ويتزوج بيّ لكن ما فائدة ذلك بدونِ المال؟ |
| Don'dan boşanıp benimle evlenecekti. | Open Subtitles | (لقد كانت ستطلق (دون وتتزوجني |
| Vaçati reisinin kızı Vaçutuların ilk oğluyla evlenecekti. | Open Subtitles | "لذا، بنت رئيس قريتهم "واتشاتي قررت بان تتزوج اول ابن "من قبيلة "واتشوتو |