| Bu evlerdeki hanımlar da eminim pek çok erkeği mutlu ediyordur. | Open Subtitles | أَنا متأكدة بأن أولئك السيدات في تلك البيوت يجلبون الكثير من البهجة لكثير من الرجال. |
| Boya ve vernik olmayınca evlerdeki keresteler termitlere karşı savunmasızdır. | Open Subtitles | بدون طلاء ومواد حافظة خشب البيوت يصبح غير معزول عن النمل الأبيض. |
| Bütün bu evlerdeki kadınlar uyuyorlar... | Open Subtitles | هذه البيوت مليئة بالنساء النائمات |
| Partlow metruk evlerdeki cesetlerin hepsini üstlenip müebbet yiyecek, şartlı tahliyesiz. | Open Subtitles | بارتلو) يعترف بقتل جميع الجثث المنتشلة) ويأخذ مؤبدا بدون إمكانية التسريح |
| - Boş evlerdeki cesetlerden. | Open Subtitles | - الجثث المنتشلة من المنازل المهجورة - |
| Ve diğer evlerdeki başka pederlerin dosyaları. | Open Subtitles | وأضابير القساوسة في البيوت الاخرى |
| Ziyaret ettiği evlerdeki çocuklar öldü. | Open Subtitles | في البيوت تجولت الأطفال ماتوا |
| - Metruk evlerdeki cesetler. | Open Subtitles | . -ملفات قضيّة الجثث المنتشلة |