| Henüz evliliğe hazır değilim... ama bir göçmenle birlikte yaşayabilirim. | Open Subtitles | انا لست مستعدة للزواج بعد ولكني سأحب أن أعيش مع مهاجر |
| Ama ben henüz evliliğe hazır değilim. Henüz değil. | Open Subtitles | لكن بكل بساطة أنا غير مستعدة للزواج ليس الآن |
| evliliğe hazır olmadığımı fark ettim. | Open Subtitles | اكتشفت أنني لم أكن مستعدا للزواج |
| evliliğe hazır değilim. | Open Subtitles | لست مستعدا للزواج |
| Turk, başka bir kadını hayal edip duruyorsan belki de evliliğe hazır değilsin. | Open Subtitles | (تيرك)، إن كنت تحلم بامرأة أخرى فلعلّك لستَ مستعداً للزواج |
| Kendini neredeyse evliliğe hazır hissettiği yazıyor. | Open Subtitles | إنه مستعد للزواج قريباً |
| Artı şu anda evliliğe hazır değilim. | Open Subtitles | بالاضافه الى أننى لست مستعدة للزواج |
| evliliğe hazır değilim. Ben hazırım. | Open Subtitles | لست مستعدة للزواج |