| Doug, sen evliliğimle ilgili bir bok bilmiyorsun. | Open Subtitles | انت لا تعرف شيئاً عن زواجي وكارلا لا تعترض |
| Benim evliliğimle ilgili atıp tutuyorsun. | Open Subtitles | أنتي تعطيني نصائح عن زواجي أتعرفين؟ |
| Ona evliliğimle ilgili bir sürü şey anlattım. | Open Subtitles | أخبرته أشياء عن زواجي |
| Seni yargıladığımı düşündün ve intikam olarak da evliliğimle ilgili şüpheye düşmemi sağlamak istedin. | Open Subtitles | شعرتي بإنتقادي لك، ولأجل الإنتقام، تحاولين جعلي أشعر بعدم الأمان بشأن زواجي. |
| evliliğimle ilgili bilinmesi gereken iki şey vardı. | Open Subtitles | كان هناك شيئان . للمعرفة بشأن زواجي |
| Açıkçası, Aiden'le olacak evliliğimle ilgili. | Open Subtitles | (في الحقيقة ، هذا بشأن زواجي ب (إيدن |