| Yapmam gereken Evrak işleri var. Çıkarken kapıyı kilitlediğinden emin ol. | Open Subtitles | سوف نقوم ببعض الأعمال الورقية الأن وتأكد انك أغلقت هذا الباب عندما تدخل. |
| Evrak işleri ve prostat muayenesinden hemen sonra. | Open Subtitles | نعم، وهذا بعد الأعمال الورقية وفحص البروستات |
| Bu arada tüm Evrak işleri, tüm yazım işlemleri 50.000 civarı olacak. | Open Subtitles | علي ما ينتهي العمل الورقي ستكمل حوالي 50000 شطب بتكلفة كاملة؟ |
| Seninle gelirdim ama meşgulüm. Koduğumun Evrak işleri işte. | Open Subtitles | قد آخذه بنفسي لكنني مشغول أوراق رسمية |
| Kamburu varmış, muhtemelen Evrak işleri ile ilgili çalıştığından. | Open Subtitles | كان له انحناءة ربما بسبب الأعمال المكتبية |
| Neredeyse iki yıl süren Evrak işleri ve beklemeden sonra, destek olacağımız ailenin altı haftadan daha kısa bir sürede Vancouver'a geleceğini öğrendik. | TED | بعد حوالي عامين من المعاملات الورقية والانتظار علمنا أن أسرتنا ستصل إلى فانكوفر في أقل من ست أسابيع |
| Evrak işleri için kusura bakma. | Open Subtitles | معذرة على كثرة العمل المكتبي |
| Sıkıcı Evrak işleri. İşte gitmem için bir ipucu. | Open Subtitles | الأعمال الورقيّة المُملّة، هذه إشارتي للمُغادرة. |
| Evrak işleri de tamamlandı. İş bitince seni ararım. | Open Subtitles | الأوراق الرسمية مجهزة , سأتصل عندما أنتهي |
| Bir sürü Evrak işleri var ve dava suçlular hapse girip yaptıklarının cezasını çekmeden asla bitmiş sayılmaz. | Open Subtitles | الكثير من الاعمال الورقية والقضية لا تنتهي حقاً حتى تنتهي المحكمة ويقضي المجرمون حكمهم بالكامل |
| Nesiller gelip geçse de Evrak işleri baki kalır. | Open Subtitles | أجيال تأتي و تذهب لكن الأعمال الورقية تمكث. |
| Bizi Evrak işleri için çağırdığınızı sen söyledin. | Open Subtitles | حسنٌ، لقد قلت اتصلوا بنا لأجل الأعمال الورقية |
| Bizi Evrak işleri için çağırdığınızı sen söyledin. | Open Subtitles | حسنٌ، لقد قلت اتصلوا بنا لأجل الأعمال الورقية |
| Evrak işleri, güvenlikte takılmaya başlayınca, insanlar uçaklarını kaçırmaya başlayacak. | Open Subtitles | لذا، عندما الأعمال الورقية ،تتعرض للعرقلة من قبل الأمن |
| Ofiste de Evrak işleri var. Araba bana lazım. Alabilir miyim? | Open Subtitles | الأعمال الورقية فى المكتب احتاج الى السيارة ، هل يمكنني؟ |
| Evrak işleri çok uzun sürdü ama hepsi bitti ve ve döndüğüm için ne kadar minnettar olduğumu anlatamam. | Open Subtitles | . . الأعمال الورقية أخذت مني وقت طويل جداً , لكنني انتهيت منها كلها . . |
| Bu olayın Evrak işleri beni şimdiden yordu. | Open Subtitles | العمل الورقي على هذه الجريمة يجعلني أشعر بالإزعاج بالفعل. |
| Dikkatli hesaplamalar, adamakıllı Evrak işleri ve biraz da şans gerektirir. | Open Subtitles | تتطلّب حسابات دقيقة العمل الورقي المُناسب والقليل من الحظّ |
| Evrak işleri falan. | Open Subtitles | مجرد أوراق رسمية |
| - Bilemiyorum. Evrak işleri sanırım. | Open Subtitles | لا أعلم ربما أوراق رسمية |
| Evrak işleri bir haftayı alır. | Open Subtitles | أظن الأعمال المكتبية ستأخذ حوالي الاسبوع |
| - Nasıl olsun? Evrak işleri ve ağrı kesiciler arasında sıkışıp kaldım. | Open Subtitles | أعمل على عدد محدد من الأعمال المكتبية و أتناول مسكنات للألم. |
| Evet. Ama bitirmeyi unuttuğum Evrak işleri olduğunu hatırladım da. | Open Subtitles | نعم, لكني تذكرت ان لدي بعض المعاملات الورقية لم تنتهي بعد |
| İş belki gerçek olmayabilir ama son dakika Evrak işleri gerçek. - Anladım. | Open Subtitles | قد تكون الوظيفة غطاء، لكن الأعمال الورقيّة في آخر لحظة حقيقيّة. |
| Bak Kelly tamamlamam gereken Evrak işleri var, başka bir şey yoksa eğer... | Open Subtitles | كيلي " لدي بعض الأوراق " الرسمية أكملها هل هناك شيء آخر ؟ |
| Evrak işleri... | Open Subtitles | الاعمال الورقية. |
| Bitirmem gereken Evrak işleri var, biraz daha buradayım. | Open Subtitles | علي أن أنهي أوراق العمل. سأبقي هنا لفترة قصيرة. |