| Hepimizin kalbimizin en derininde biliyoruz ki evrende işler bu şekilde yürümüyor. | TED | و كلّنا يعلم في صميمه بأن الكون لا يسير على هذاا المنوال. |
| Bugün evrende olan herşeyi barındırıyor içinde, hayal edebilirsiniz, patlıyor ve, | TED | و يشتمل على كلّ ما يحتويه الكون حالياً، فيمكن تصوّره ينفجر، |
| Peki bu, maddenin en gelişmiş formu olarak bulunduğumuz evrende neyi ifade eder? | TED | وماذا قد يعنى هذا فى هذا الكون حيث نحن أرقى أشكال المادة ؟ |
| Ve Higgs teorisine göre, tam o anda, evrende dramatik bir an yaşandı. | TED | و على حسب نظرية هيقز, في تلك اللحظة, حصل حدث دراماتيكي في الكون. |
| Olasılık şimdi bir trilyonda bir gezegen, sadece görebildiğimiz evrende. | TED | وذلك كوكب بين تريليونات المجرات، على مستوى الكون المرئي فقط. |
| Bu görüntüdeki resimler bize evrende gerçekleşen fiziksel olaylar hakkında bilgi verir. | TED | الألوان في هذه الصورة تخبرنا عن الأحداث الفيزيائية التي تحدث في الكون. |
| Kolu geri çekmemiş olanlar ise sonsuza dek çoklu evrende kaybolacak. | TED | أي شخص لم يسحب الرافعة سيُفقد في الكون المتعدد إلى الأبد. |
| Bizim bütün evrende de olup biten bu olabilir mi? | TED | هل هذا يعني أن هذا ما يحدث مع الكون بأسره؟ |
| Tamam evrende tek başımızayız. Bunun da mı suçlusu benim? | Open Subtitles | .نحن وحيدين في هذا الكون هل ستلوميني على هذا الشيء؟ |
| Öyle de denebilir. Radyo teleskoplarımız evrende suni sinyalleri arıyor. | Open Subtitles | بمفهوم آخر ، نقوم بتفتيش على مناظيرنا الإذاعية في الكون |
| - Çünkü evrende hiçbir şey sadece bir kez olmaz, Angela. | Open Subtitles | لأنه لا شيء يحدث لمرة واحدة في هذا الكون يا أنجيلا |
| evrende bulunan dünya benzeri gezegenlerin ortak yönleri ne olabilir? | Open Subtitles | ما مدى احتمالية وجود كواكب شبيهة بالأرض في الكون ؟ |
| Müzik, evrende bizden başka şeyler olduğunu hatırlatan Tanrı'nın bir lütfudur. | Open Subtitles | انها تذكرة الرب لنا انه يوجد شىء أخر بجانبنا ف الكون |
| evrende harici güçlerimiz, büyük pistonlarımız mevcut değil ki karadelik oluşturalım. | Open Subtitles | ليس لدينا قوى خارجية ومكابس ضخمة في الكون لخلق الثقوب السوداء |
| Uzay ve zamanın sınır çizgisi. En azından bildiğimiz evrende. | Open Subtitles | ويمثل حدود الزمان والمكان على الأقلّ في الكون الذي نعرفه |
| evrende her şeyin doğduğu zamana kadar milyarlarca ışık yılı uzaklıktaki yerlere bakabiliyor. | Open Subtitles | بإمكانها تتبع مليارات السنين عبر الكون عائدة بنا إلى لحظة ميلاد كل شيء |
| Do notasında. Diğer evrende ise bu frekans 392 Hz. Sol notası. | Open Subtitles | مفتاح سي ، الأشياء من الكون الأخر على 392 هرتز مفتاح جي |
| evrende böyle güçleri olan çok canlı yok. | Open Subtitles | ليس هناك الكثير من الكائنات بالكون يمتلكون هذه القوة |
| Ve bu, evrende algı sınırımız dışına çıkan meçhul şeyler olduğunu mu gösterir? | TED | وهل هذا يعنى أن هناك نواحى محددة للكون التى تمدد مؤقتا خلف إدراكنا؟ |
| evrende hayal gücü bir yere ulaşmak için araçtır ama varış noktamız zekamızdır ve hayati olanla büyülü olan arasında nasıl bağ kurulacağını söyleyen de. | TED | وفي كل هذه الأكوان الخيال مركبة تنقلنا والوجهة هي عقولنا وكيفية إعادة التواصل مع الأفكار المبهمة والسحر |
| İçinde karadelikten başka birey kalmamış olan bir evrende yaşayacağızç | TED | سوف نعيش في كون لا شئ فيه سوى الثقوب السوداء. |
| O evrende de bu evrende de kafamın arkasında gözlerim var ve seni izliyorlar. | Open Subtitles | حسناً، فى كلا العالمين لدي عيون فى مؤخرة رأسي وسوف يراقبونك |
| Ardından aynı zamanda paralel başka bir evrende yaşayabilirim. | TED | وعندها يمكنني أن أعيش في عوالم آخرى، موازيةً، وفي ذات الوقت. |
| Periler, elfler ve cüceler mistik yaratıklar bizimkine paralel, kalın bir perdeyle ayrılmış bir evrende yaşarlar. | Open Subtitles | الجنّيات، الجان، و الأقزام هي مخلوقات غامضة إنهم يعيشون في عالمٍ موازي لنا لكنه مُنفصل عنّا بواسطة غطاء طفيف |
| evrende filan hiç bir kanun var mı... gereksiz yere acı çekmeye yönelik bir kanun? | Open Subtitles | هَل هُناكَ قانون في الكَون أو شيءٍ ما قانون حولَ المُعاناة الغَير مُستحَقَة؟ |
| Stajyerlerin her işimi yapmasına izin verip orada otururken, başka paralel bir evrende | Open Subtitles | بينما جلست وتركت المتدربين يقومون بعملي، تساءلت إن كان ثمة عالم موازٍ |
| Bir keresinde başka bir evrende kendini kendine karşı savunması gerekti. | Open Subtitles | وذات مره تم ارساله لحماية نفسه. ضد نفسه فى كون اخر |
| Minik kafeslerden oluşmamış bir evrende, parçacıklar her yöne istediği şekilde hareket eder. | Open Subtitles | في كونٍ لايملك بُنية شبكية أساسية تتحرك الجسيمات بنفس الطريقة في جميع الاتجاهات |
| Bu paralel bir evrende herkesin sırtını... döndüğü bir aşk hakkında. | Open Subtitles | هي عن الحب في عالم موازي حيث يتبدل الجميع |
| - Temel olarak, geçmişimizde gerçekleşmemiş bir şeyin başka bir evrende gerçekleşmiş olabilmesidir. | Open Subtitles | -لا أساساً، الفكرة هي أن أي شيء كان يمكن أن يحدث في ماضينا، فقد حدث بالفعل في كونٍ آخر |