| Fazla benzin harcarız, dişlerimizde böcek olur ve tarım ticaretinin küçük üreticiyi nasıl ezdiğini açıklarken bağırmak istemiyorum. | Open Subtitles | سنهدر الوقود وستدخل الحشرات في أفواهنا ولا أريد أن أصرخ وأنا أشرح كيف أن الأعمال الزراعية تسحق المزارع البسيط |
| 20 yaşımdayken kuzenim Rufus göğüsleriyle bira kutusunu ezdiğini iddia eden bir kızla çıkıyordu. | Open Subtitles | عندما كنت بعمر العشرين لقد كان ابن عمي (روفوس) يواعد فتاة والذي أدعي أنها يمكنها أن تسحق علبة من الجعة يثديها .. |
| Şimdi sana, kardeşine kalbimi açtığımı ama onun bir nevi ezdiğini söylesem yardımı olur mu? | Open Subtitles | هل سيساعد ان اخبرتك انني عرضت عليها قلبي وقد داست عليه ؟ |
| Mesela, kadının biri arabasını park ederken Jimmy çıkacak ve saatini ezdiğini söyleyecek, sonra da saati göstereceğiz. | Open Subtitles | مثلا, تأتي امرأة وتحاول إيقاف سيارتها ثم يخرج (جيمي) ويقول أنها داست على ساعته الروليكس وعندها نصور الساعة |