| Belki. Demek istediğim, o küçük kızın fıçının üzerinden düşmesi bayağı komikti. | Open Subtitles | أعني، كان مضحكاً جداً عندما سقطت تلك الفتاة الصغيرة على برميل الفضاء. |
| Şu fıçının üstüne oturup rahatına bak. | Open Subtitles | اجلس هنا فوق برميل المفرقعات و ارفع قدميك |
| Mesela babamın haftasonu bir liderlik seminerine gittiğini söylemiştiniz ama aslında hurdalıkta bir fıçının içine sıkışmıştı? | Open Subtitles | أجل ، مثل تلك المرة عندما قلتي أن أبي أخذ إجازة لحضور ندوة بالقيادة ، بينما الواقع أنه عالق في برميل في ساحة التشليح؟ |
| Fabrikanın ve fıçının yerini biliyorum. Bahsi geçen viski, Malt Mill. | Open Subtitles | وعرفت أين يقع المصنع الذي يحوي البرميل إنه في طاحونة الشعير |
| fıçının en dibinden alıyorum ki buz gibi soğuk olsun. | Open Subtitles | أنا أحضره من قاع البرميل ليكون جيدا و باردا |
| Maksimum etki için, doğrudan fıçının yanında durmalıyım. | Open Subtitles | ولإحداث أقوى تأثير يجب أن أقف مباشرة بجانب البرميل |
| Çünkü cesedini rıhtımdaki bir depoda bir fıçının içinde bulduk. | Open Subtitles | لأننا وجدنا بقاياه في برميل يمستودع بجانب المرفئ |
| Maktulü amonyak dolu bir fıçının içinde bulduk. | Open Subtitles | وداعا. لوجدنا الضحية في برميل من الأمونيا داخل المنشأة. |
| Kumun üstünde son fıçının yere dökülüşünü izleyerek hem de. | Open Subtitles | مشاهدة آخر برميل من النبيذ ينسكب في التراب |
| Bir fıçının içinde Niagara Şelaleleri'ne atlamak gibi. | Open Subtitles | اذن سيذهب الى شلالات نياجرا في برميل |
| Kasabın biri üç çocuğu kandırıp dükkanına soktu onları öldürüp bir fıçının içine tepeleme doldurdu. | Open Subtitles | ...هؤلاء الجزاريين، جذبوا ثلاثة فتيان لمحلِهم وقتلوهم، ونقعوهم فى برميل من الكبريت |
| Sanki fıçının içinde bir şey patlamış. | Open Subtitles | انظر اليه ! كأنه انفجر في برميل |
| Fıçı. "fıçının üstünde." | Open Subtitles | .برميل على برميل |
| Sıradaki kaçışın fıçının içerisinde Niagara Şelalesinden mi çıkmak olacak? | Open Subtitles | ما حركتك التالية .. ستخرج من برميل وتظهر في (شلالات نياغرا)؟ |
| - Bir fıçının üstüne oturmuştu. | Open Subtitles | -وكان يجلس على برميل |
| "...bağışlanan kıyafetlerle onu giydirdim "ve ertesi gün onu yanan bir fıçının etrafında gülerken gördüm." | Open Subtitles | لنلبسه جيداً من ملابس المنح وتراه يضحك عند البرميل المشتعل |
| Cidden, bu fıçının olması gereken yer mi? | Open Subtitles | بجد أهذا المكان الذي يوضع به البرميل ؟ |
| Şu fıçının içine gir. | Open Subtitles | ادخل فى هذا البرميل |
| fıçının dibinden kazıdığınızdan iyidir. | Open Subtitles | افضل مما اخذته من قاع البرميل |
| fıçının nerede olduğunu bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أعلم أين هو البرميل |
| - Sanırım fıçının yerini biliyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنني أعرف أين البرميل |