"fırçasıyla" - Translation from Turkish to Arabic

• فرشاة
• بفرشاة
• فرشة

Ben onun yerine, diş fırçasıyla ilişkiye girmeyi tercih ederim.
أعتقد قد لا يجب أن أكون مع فتاة فرشاة الأسنان

Diş fırçasıyla her santimin üstünden geçtim.
لقد نظفت هذه البقعة جيداً بإستخدام فرشاة أسنان.

Boya fırçasıyla kendimi yaralayacağımı pek sanmıyorum.
لا أفكر اني استطيع أن اؤذي نفسي باستخدام فرشاة.

Aynı zamanda oğlunun iç-çamaşırlarını diş fırçasıyla temizleyen aile üyesi de benim.
أنا أيضاً العضوة المحبوبة الوحيدة التي تغسل سروال أبنك التحتي بفرشاة الأسنان

Pijama ve diş fırçasıyla onların... ...kapı eşiğinde görünüyor... ...ve onlarla bir hafta geçirmeye hazırlanıyor.
وتجده في شرفتهم وعلى سلالم منزلهم بفرشاة الأسنان مرتديًا البيجامة مستعدًا لقضاء أسبوع معهم

Bir kez. Kırılana kadar bir saç fırçasıyla vurmuştum.
مرة وحيدة فقط، ضربتها بفرشاة الشعر حتى كُسرت

Az önce, Sam Trent'in evinden aldığımız diş fırçasıyla tam eşleşme çıktı.
ولقد قارنتها بالحامض النووي من فرشة اسنان سام التي ارسلت من منزله

Annem bütün gün banyoda elektrikli diş fırçasıyla kaldığımı düşünürdü.
أمّي كانت تعتقدُ أنّي كنتُ عالقة في الحمام طول اليوم وفي فمّي فرشاة أسنانٍ كهربائيّة.

Bir diş fırçasıyla yeni kıyafetler çok iyi olurdu.
لكان ألطف لو كان هناك فرشاة أسنان وملابس للتغيير

Bir diş fırçasıyla birkaç parça iç çamaşırı götürdü.
حقيبة بها فرشاة أسنان وزوج من الجوارب

O, bir fosil fırçasıyla beni fırçalıyor.
أوه، هو الغبار لي مع فرشاة الأحفوري.

DNA diş fırçasıyla eşleşiyor.
الحمض النووي يطابق فرشاة الأسنان

Diş fırçasıyla ağızdan ağıza ne kadar bakteri bulaşabileceği hakkında hiç bir fikrin yok mu?
هل لديكِ أي فكرة كم ...عدد البكتيريا التي يمكن أن تنتقل بواسطة فرشاة الأسنان؟

Ben onun yerine, diş fırçasıyla ilişkiye girmeyi tercih ederim.
أعتقد أنها ستكون مع فرشاة الأسنان

Silah görünmez, şimdi bu resim fırçasıyla göstereceğim gibi.
السلاح خفي، كما سأبرهن الآن بفرشاة الطلاء هذه.

Tüm zemini dış fırçasıyla fırçaladık yahu.
أقصد، لقد مسحنا تلك الأرضية بفرشاة الأسنان

Umumi tuvaletleri temizlemek gibi bir diş fırçasıyla ellerinin ve dizlerinin üstünde hem de tanıdığı insanlar üzerinden geçerken.
على يديها ورُكبتيها بفرشاة أسنان, فيما يخطو فوقها أُناس ممن تعرفهم.

Tanrım, bir dış fırçasıyla birini öldürmenin üç farklı yolunu düşünebiliyorum.
يا ربي، أستطيع التفكير في 3 طرق مختلفة لقتل أحدهم بفرشاة الأسنان

Bir diş fırçasıyla nasıl adam öldürüleceğini bile öğrendim.
أيضاً أعلم كيف أقتل أحداً بفرشاة أسنان

Ben garajımın önünü diş fırçasıyla temizliyorum.
إنني أفرك ممر السيارة بفرشاة أسنان.

Yani boya fırçasıyla mı öldürüldü?
اذا قتل بواسطة فرشة رسم