"fırlayıp" - Translation from Turkish to Arabic

    • ينطلق
        
    • أن تقفزوا
        
    • تطير عبر
        
    Öyleyse, birinin elinden fırlayıp, bir metre gitmiş olabilirdi, değil mi? Open Subtitles إذاً قد ينطلق من ذراع شخص ما ويصل لمدى ثلاثة أقدام
    Kapıyı ne zaman açsam, bir çıt sesi dahi çıksa dışarı fırlayıp karşıya geçer ve arabaları kovalardı. Open Subtitles في كل مرةٍ كنتُ أفتح الباب , حتى قليلاً كان ينطلق خارجاً , يعبر الشارع , يطارد السيارات
    Bir başımı kaldırıp Rolf'a bakıyordum, bir de altımızdaki erimiş göletlere ve fark ettim ki, ayı bu göletlerin birinden fırlayıp gelebilir ve bizi alabilirdi. Open Subtitles نظرت إلى (رولف) ثم وجهت بصري نحو الأحواض المائية من حولنا و أدركت أن الدب قد ينطلق من إحداها و ينقض علينا
    Annem geldiğinde böyle fırlayıp sürpriz yapacaksınız. Open Subtitles وعندما تدخل، أريدكم أن تقفزوا هكذا، وتقومون بمفاجأتها. حسناً؟
    Siz birden fırlayıp da sürpriz ya da onun gibi şeyler diyenlerden değil misiniz? Open Subtitles هذا هو، جميعا. أليس من المفترض أن تقفزوا وتقولوا مفاجأة أو شيئا ما؟
    Meğerse dişindeki bir dolgu yerinden fırlayıp beynini delip geçmiş. Open Subtitles والذي اتضح أنّها حشوة مِن سنّه تنخلع من موضعها و... تطير عبر دماغه
    Bir dolgu yerinden fırlayıp beyni nasıl deler ki? Open Subtitles -كيف لحشوة أن تطير عبر رأس أحدهم؟
    Bazıları fırlayıp gidiverir! Open Subtitles البعض منهم ينطلق بسرعـة!

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more