| Dünya fırsatlarla dolu. Sadece etrafına bak. | Open Subtitles | ان العالم ملىء بالفرص فقط القى نظرة حولك |
| Neden reddediyorsunuz... ..size verdiğim bu fırsatlarla eğlenmek varken? | Open Subtitles | ..لماذا ترفضون لكي تتمتعوا بالفرص التي امنحها لكم ؟ |
| Hayatın her zaman fırsatlarla dolu olduğuna inanırım. | Open Subtitles | انا دائما كنت أعتقد ان هذه الحياة مليئة بالفرص |
| Sana, ahlaksız insanlar için fırsatlarla dolu olan o tarihi dönemi anlatmama gerek yok. Bu adam gibi insanlar. | Open Subtitles | لا أحتاج لإخبارك أن هذه الفترة من التاريخ كانت فرصة العمر للناس الذين لا أخلاق لديهم |
| Hayat fırsatlarla dolu. | Open Subtitles | الحياة هي المليئة بالإحتمالات |
| 60'lar, eğer savaşa gitmek istersen, fırsatlarla doluydu. | Open Subtitles | فترة الستينات مزدحمة بالفرص ان انت اردت الحروب |
| ..fırsatlarla dolu bir karaya çıkartabilirim. | Open Subtitles | وبأنني يمكنني أن أقودهم جميعًا لأرض مليئة بالفرص |
| En iyi halimizle görünebilmemizi sağlayan fırsatlarla dolu bir yer. | Open Subtitles | بلاد عامرة بالفرص وأهونها هو الظهور بأبهى حلّة |
| Bu artan beklentiler karşısında, sorulması gereken önemli soru şu: Beklentilerin fırsatlarla bağlantılı olduğu dinamik, ekonomik büyümenin benim doğduğum ülke olan Kore'deki gibi bir ortama mı geçeceğiz, | TED | ومع ارتفاع سقف الطموح، فإن السؤال الأساسي هو: هل سنكون أمام مشكل في الدول التي ترتبط فيها الطموحات بالفرص وحيث النمو والحركية في الاقتصاد، كما حدث في مسقط رأسي كوريا؟ |
| Bu şehir fırsatlarla dolu. Kullanmak sizin elinizde. | Open Subtitles | المدينة متخمة بالفرص انها لكم لتنالوها |
| Orada kocaman bir dünya var, fırsatlarla dolu bir dünya, eğer sen... sen başın dimdik, aydınlıktan, doğru yoldan ayrılmazsan senin de o dünyayı görmeni sağlarım. | Open Subtitles | ...هناك عالم واسع هناك مليء ... مليء بالفرص |
| Muhtemelen şimdi fırsatlarla doludur. | Open Subtitles | قد تكون مليئة بالفرص الآن |
| fırsatlarla dolu görünüyor. | Open Subtitles | يبدو إنها ملئية بالفرص. |
| fırsatlarla dolu bir dünya. | Open Subtitles | عالم مليء بالفرص. |
| Onun gibi ahlaksızlar için bunun... fırsatlarla dolu bir dönem olduğunu... söylememe gerek yoktur. | Open Subtitles | لا أحتاج لإخبارك أن هذه الفترة من التاريخ كانت فرصة العمر للناس الذين لا أخلاق لديهم |
| - Londra fırsatlarla dolu. | Open Subtitles | -لندن) مليئة بالإحتمالات, أليس كذلك؟ ) |