"fısıldıyorum" - Translation from Turkish to Arabic

• أهمس

Sopamı şapkanın üstünde üç kez gezdiriyorum ve sihirli kelimeleri fısıldıyorum ve şimdi...
انظروا و أنا ألوح ثلاث مرات فوق القبعة و أهمس بالكلمات السحرية ...و الآن

Mahkemede akıllı görünmek için fısıldıyorum.
أنا أهمس في المحكمة لأبدو ذكياً

Yardımcı oluyorum, kulağına fısıldıyorum onu yönlendiriyorum.
أنا مساعدة، أهمس في أذنه أقوم بتوجيهه.

Duymamaları için fısıldıyorum.
عليّ أن أهمس كي لا يستطيعوا سماعنا.

- fısıldıyorum. - Fısıldamıyorsun.
أنا أهمس أنت لا تهمسين

Evet, fısıldıyorum çünkü sonunda Peyton'u uyutabildim.
نعم , إنني فقط أهمس ؛ لأنني تمكنت أخيراً من أن أقنع ( بيتون ) لينام

Önemli bir şey varmış gibi fısıldıyorum ki Deena kontrolün bende olduğunu sansın.
{\pos(192,220)}إنني أهمس بشيء يبدو مهماً {\pos(192,220)}لتعتقد (دينا) أنني المسؤول

Ölü bir adamın kulağına fısıldıyorum.
أنا أهمس في أذن رجل ميت

Kulağına fısıldıyorum.
أنا أهمس في أذنك.

Kâbus görmesin diye kulağına güzel şeyler fısıldıyorum.
‫أنا أهمس بلطف في احلامها

Öfkeyle fısıldıyorum. Çünkü telefonum hala şarj olmadı ve şu an Caroline başka bir odada nasıl ilişkiye girileceğini hatırlamaya çalışıyor.
أنا أهمس بغضب لأن هاتفي" "مازال لم يتم شحنه، و(كارولاين) في الغرفة الأخرى

Neden fısıldıyorum ki?
انتظر! لماذا أنا أهمس! ؟

- fısıldıyorum!
-إهمسي -أنا أهمس

Sonra şunu fısıldıyorum...
ثم أهمس بهذا...

fısıldıyorum.
أهمس.

fısıldıyorum.
أنا أهمس

- Fısılda. - fısıldıyorum zaten.
إهمسي أنا أهمس

Şimdi fısıldıyorum.
أنا أهمس الأن

- fısıldıyorum!
-إهمسي -أنا أهمس .