| Suç çeteleri fabrikaları yağmaladı ve artık kimse sisteme inanmıyordu. | Open Subtitles | العصابات الإجرامية نهبت المصانع ولم يعد أحد يثق في النظام |
| Ama bu dünyada, fabrikaları olmayan bir fabrika şehrinde geriye yalnızca turistler kaldı. | Open Subtitles | لكن في هذا العالم إن توقفت المصانع عن الإنتاج السياحة هي من ستبقى |
| Bu da, İflas gerçekleşmeden önce, yalnızca fabrikaları kapatmak için değil, tüm şehri kapatmak için halihazırda yeterince geniş ve kapsamlı hareketlerin olduğu anlamına geliyor. | TED | ما يعني أنه بحلول الانهيار الكبير، كان هناك حركة كبيرة بما يكفي لتنظم إضرابات، على سبيل المثال، لم تغلق المصانع فقط، ولكنها أغلقت مدنًا كاملة. |
| İlaç veya mikroçip fabrikaları için çok ideal bir ürün ya da sınırın kuzeyindeki en büyük meth laboratuvarı için. | Open Subtitles | مِثاليّ لصناعة الأدوية، أو رقاقة مصنع أو ربما أكبر مختبر ميث في شمال الحدود. |
| Küçük bir araştırma yaptım... ananas tarlası epeyce büyükmüş... konserve fabrikaları da öyleymiş. | Open Subtitles | لقد قمت ببعض الاستفسارات وعرفت.. أن مزرعة الأناناس ضخمة بشكل ملحوظ... وكذلك مصنع المعلبات الذي يعمل إلى جانبها |
| Örneğin eyaletler yeni araba fabrikaları kurmak veya var olanları genişletmek için kıyasıya rekabet ederler. | TED | على سبيل المثال، فإن الولايات تتنافس بشكل فاعل لجذب مصانع السيارات الجديدة أو توسعة المصانع الراهنة. |
| fabrikaları, tersaneleri, kömür madenleri var ve filoları limanlarımızı sarıp açlıktan kırılmamızı sağlayabilir. | Open Subtitles | لديهم المصانع والمواني ومناجم الفحم وأسطول بإمكانه محاصرتنا وتجويعنا حتى الموت |
| Sana kalsa fabrikaları kapatalım dilencilik yapalım hep birlikte | Open Subtitles | إذا كان الامر يعود لك.. فإننا سنغلق المصانع.. ونتشرد في الشوارع |
| İngiliz fabrikaları, bizi fakir yapan kumaşı üretiyor. | Open Subtitles | المصانع الانجليزية تصنع الملابس التي تسبب فقرنا |
| Köylüler, söz veriyorum Amerika'daki fabrikaları kapatıp size iş getireceğim. | Open Subtitles | ..أيها القرويون البسطاء، أنا أعدكم سأغلق المصانع في أمريكا ..وأجلبها لكم هنا |
| Her yerde Siber fabrikaları var. Sence Paris'te de bir tane olabilir mi? Evet. | Open Subtitles | بوجود كل تلك المصانع السيبرانية هل تظن أن هناك واحداً في باريس ؟ |
| Amerika'da kapatılan arba fabrikaları var. | Open Subtitles | هناك العديد من المصانع والسيارات ان وثيقة في الولايات المتحدة. |
| Şehirde boş arsaların, boş binaların, seraların yakınında bu tür maddeler yayan fabrikaları araştırıyorum. | Open Subtitles | وتودع على النباتات لقد بحثت كل المصانع التي تبعث نفس السم مع أي ساحة شاغرة |
| Ama gıda işleme fabrikaları giderek büyüyor ve bunlar patojenlerin çok büyük alanlara yayılması için ideal bir ortam teşkil ediyor. | Open Subtitles | ولكن المصانع اصبحت اكبر واكبر انها مثالية لاخذ الامراض منها ولتوسع من انتشارها |
| Sayısız atın mekanik karşılığı 19. yüzyıl topraklarının fabrikaları ve değirmenlerinde çalışıyordu. | Open Subtitles | المعادل الميكانيكي لعدد لا يحصي من الخيل لتشغيل المصانع و الطواحين في القرن التاسع عشر |
| Berbat ama Filipin fabrikaları daha kötü ve eğer olsalardı okullar da berbat olurdu. | Open Subtitles | ذلك سيء لكن المصانع الفليبينة أسوء و المدارس ستكون سيئة ان كانت موجودة |
| fabrikaları bombalayıp halkın arasına karışanları insanlardan beslenmeye zorlayın. | Open Subtitles | تقومون بتفجير المصانع وبذلك تجبرون المستهلكين بالتغدي على البشر. |
| Sana bira fabrikaları olduğunu kim söyledi? | Open Subtitles | من أخبرك انهم إمتلكوا مصنع بيرة؟ |
| En önemli silah fabrikaları yokedildi. | Open Subtitles | مصنع الأسلحة الفتاكة نم تدميره |
| Ama kadınlar, burada problem fabrikaları var ama kaygıları olduğu zaman seninle konuşabileceğini bilmesini sağlamalısın. | Open Subtitles | للنساء... مصنع مشاكل هنا، لكن بعدما قيل هذا، عليكَ أن تجعلها تعلم أنّ بإمكانها مكالمتكَ إن كان لديها مخاوف. |
| Patlayıcı madde fabrikaları, silah ambarları ve 50 kişinin adını vermiş. | Open Subtitles | مصانع العبوات الناسفة مخازن الأسلحة وأسماء أكثر من 50 شخصا سيّئا |
| Monroe elektriğe kavuşursa tankları, uçakları fabrikaları olur. | Open Subtitles | إن مونرو سيطر علي الطاقة هذا سيعنى الخزانات والطائرات والمصانع |