| O da fotonları kullanır fakat hepsi senkronize olmuştur ve eğer lazerleri bir ışına odaklarsanız, inanılmaz kullanışlı bir alet elde etmiş olursunuz. | TED | يستخدم أيضاً الفوتونات لكن جميعها متزامنة وإذا ركزتها معاً في شعاع ستحصل على أداة مفيدة بشكل لا يصدق |
| Bazıları diğerlerinden daha parlak fakat hepsi kendince parlaktır. | Open Subtitles | لكن جميعها تشع لوحدها |
| fakat hepsi çevrelerinde sinek gibi dolanıpduran dört yeşil küreyi tarif ettiler. | Open Subtitles | لكنهم جميعاً وَصفوا أربع كراتَ خضراءَ معلقه خارج الجاذبيه تَرْنُّ حولهم كالحشراتِ |
| fakat hepsi mahvolmuş. Şunlara baksana. | Open Subtitles | ،أجل لكنهم جميعاً تائهون انظري لهم |
| Bazen inanmam fakat hepsi doğru. | Open Subtitles | أحيانا لا أصدق الأمر ولكنه واقع |
| Bazen inanmam fakat hepsi doğru. | Open Subtitles | أحيانا لا أصدق الأمر ولكنه واقع |
| fakat hepsi Judy Jetson'ın Kolay-pişir fırınına benziyor. | Open Subtitles | ولكن هذا الشيء يبدو كفرن التحميص السهل لـ (جودي جاتسن) |
| fakat hepsi Judy Jetson'ın Kolay-pişir fırınına benziyor. | Open Subtitles | ولكن هذا الشيء يبدو كفرن التحميص السهل لـ (جودي جاتسن) |
| fakat hepsi anneye sormam gerektiğini söylediler. Ben de soruyorum. | Open Subtitles | لكنهم جميعهم أخبروني بأنه عليّ أن أسأل الأم, لذا أنا أسألك |
| fakat hepsi Charleston'dan mı kayboldu? | Open Subtitles | لكن جميعهم اختفوا من تشارلستون ؟ |
| Pekala, Marla'nın bir kaç sabıka kaydı var fakat hepsi rock yıldızları için normal. | Open Subtitles | حسناً ، لدى (مارلا) بضعة سوابق (لكن جميعها تصرفات تتعلق بمُغني موسيقى (روك |
| fakat hepsi çok marka giyiniyor. | Open Subtitles | لكنهم جميعهم يرتدون ماركة برادا |
| fakat hepsi bu kitabı aradı. | Open Subtitles | لكن جميعهم بحثوا عنه |