| Beni sıkıştırmayı bırakmazsan... soru sormayı kesmezsen para falan olmayacak. | Open Subtitles | إن لم تتوقفى عن إزعاجى بشان الميعاد لن يكون هناك مال |
| Buradan gittiğimde pastalı parti falan olmayacak. Sadece gideceğim. | Open Subtitles | عندما أترك التحقيقات الجنائية,لن يكون هناك كعكة في غرفة الاستراحة,سأكون قد رحلت |
| Fen notların yükselene kadar, yüzme falan olmayacak. | Open Subtitles | لن يكون هناك أي تمارين للسباحه مالم تقوم بتحسين درجاتك العلميه |
| - Hele ki sizin davanızda. - Anlaşma falan olmayacak. | Open Subtitles | ـ بالأخص في قضيتكم ـ أجل، لن تكون هناك صفقة |
| Bir dahaki falan olmayacak. | Open Subtitles | أسمع، لن تكون هُناك عاصفة قادمة. |
| Ama rahat ol, artık acı falan olmayacak. | Open Subtitles | ولكن قد لايكون سهلاً عليك كي تستوعبه، لن يكون هُناك المزيد من الحروق. |
| Bu harita işi bitene kadar, oylama falan olmayacak. | Open Subtitles | لن يكون هنالك أي تصويت حتى انتهي من مسالة الخريطة هذه |
| Ancak Dr. Brennan bir cinayet olduğunu söylemediği sürece soruşturma falan olmayacak. | Open Subtitles | و لكنه لن يكون هناك تحقيقاً ما لم تصرح الطبيبة برينان عن الأمر على أنه جريمة قتل |
| Başka meydan okuma falan olmayacak. Ne kadar teklif ettiğin umrumda değil. | Open Subtitles | لن يكون هناك تحدى آخر لا اهتم لكم ستعرض علي |
| Eğer uçamazsa da, düğün falan olmayacak! | Open Subtitles | واذا لم يستطيع الطيران لن يكون هناك زفافا |
| - Bu otopsiyi engellemeyecektir. - Otopsi falan olmayacak. | Open Subtitles | هذا لن يغطي تشريح الجثة لن يكون هناك تشريح للجثة |
| - Bu otopsiyi engellemeyecektir. - Otopsi falan olmayacak. | Open Subtitles | هذا لن يغطي تشريح الجثة لن يكون هناك تشريح للجثة |
| Ama jürinin önüne çıkınca umut falan olmayacak. | Open Subtitles | لكن بمجرد أن تمثل أمام هيئة المحلفين لن يكون هناك أي أمل |
| Bu meselede herhangi bir rapor falan olmayacak. Tamam mı? | Open Subtitles | لن يكون هناك أي تقرير عن ذلك الشيء، صحيح؟ |
| Bu gece menüde felaket falan olmayacak biraz içeriz, belki de yemek yeriz. | Open Subtitles | اقصد .. سوف لن يكون هناك اشياء خطيرة على قائمة المطعم الليلة فقط مشروبات ربما عشاء |
| Acı falan olmayacak çünkü bu pis hücreden kaçıp diğerlerini kurtaracağız. | Open Subtitles | لن يكون هناك أي من هذا لأننا سوف نهرب من هذه الزنزانة القذرة وننقذ الآخرين |
| Şu işe bak ki bu yıl boks şampiyonası falan olmayacak. | Open Subtitles | الشيء العجيب هو انه لن تكون هناك اي بطولة ملاكمة هذا العام |
| Hile falan olmayacak. En azından takası yapıncaya dek. | Open Subtitles | لن تكون هناك أية مكيده ليس بعد أن تتم المقايضه |
| Artık ikaz falan olmayacak. Döndüğünde burada bekliyor olacağım. | Open Subtitles | لن يكون هناك المزيد من التحذيرات |
| Yani haftalık kahraman kotam falan olmayacak değil mi? | Open Subtitles | ذلك يعني أنني لن أحصل على المزيد من حصص الأبطال الأسبوعية، صحيح ؟ |