| Döndüklerinde, yaşlı kız bıraktıkları gibiydi... ama şimdiyse yüzlerce farelerle ilgileniyordu. | Open Subtitles | وعندما عادوا وجدوا العجوز تماماً كما تركوها، غير أنها أصبحت ممتلئة بعشرات آلاف الجرذان. |
| Bence farelerle uyumak çok sağlıklı değil. | Open Subtitles | لا أظنّ أنّ النوم بمعية الجرذان صحّي جدّاً |
| Eğer aynı deney faresini alıp onu diğer farelerle bir kafese koyarsak, birkaç hafta sonra durum iyileşir. | TED | وإن أخذت نفس الفأر ووضعته في قفص مع فئران آخرين، فسيكون بخير خلال بضعة أسابيع. |
| Yarın sabah, Barney paketi gönderecek, ve Butterfield diz kapağına kadar kızgın farelerle birlikte olacak. | Open Subtitles | غدا صباحاً سوف يرسل بارني المغلف و سوف يكون باترفيلد مخفظ لحد الركبة من فئران بيضا غاضبة |
| Oranın farelerle dolu bir otel olduğunu düşünüyorduk. | TED | كان اعتقادنا أنه فندق، فندق مليئ بالجرذان. |
| Yeraltına indiğinde, farelerle yaşamayı öğrenirsin. | Open Subtitles | عندما تعيش تحت الأرض, تتعلم العيش مع الفئران. |
| Aslında senden biraz kan alıp farelerle senin aynı dizilişe sahip olduğundan emin olmak adına birkaç test yapmak isterim. | Open Subtitles | في الواقع, كنتُ أوّد ان أخذ عينة من الدماء منِـك واقوم ببعض التجارب السريعة لأتأكد من أنك والفئران هذه جميعكم على نفس الخط |
| farelerle aramızdaki tek fark onların hem daha temiz hem de daha iyi besleniyor oluşuydu. | Open Subtitles | وكان الفرق الوحيد بيننا وبين الجرذان هو أن الجرذان كانت أفضل طعامًا ونظافةً. |
| Ortalıkta yemek bırakırsan yine farelerle uğraşmak zorunda kalırız. | Open Subtitles | وإن واصلت ترك الطعام في المنزل، فسنواجه مشكلة مع الجرذان من جديد. |
| - Ona farelerle olan şeyi yaptık. | Open Subtitles | فعلنا هذه الأشياء مع الجرذان مع من؟ |
| farelerle iş birliği yapacak değilim. | Open Subtitles | لا يجب على الناس العيش بين الجرذان. |
| Benim de farelerle sorunum var. | Open Subtitles | نفس المشاكل مع الجرذان |
| Birisinin bahçesindeki iğrenç bir kuş havuzunda farelerle kuşlar seks yapmışlar. | Open Subtitles | بسبب نافورة كريهة في قعر حديقة، فئران تنكح عصافير داخلها، |
| # Bu farelerle kapana kısıldım # # Elimdeki fırsatları kaçırdım # | Open Subtitles | فإنني محبوسةٌ في حجرة مع فئران دخلوا عبر الفتحات |
| # Bu farelerle kapana kısıldım # # Elimdeki fırsatları kaçırdım # | Open Subtitles | إنني محبوسةٌ في حجرة مع فئران دخلوا عبر الفتحات |
| - Bu boş kafeslere göre tahminimce farelerle ilgili bir şey. | Open Subtitles | شيئ له علاقة بالجرذان بناء على هذه الأقفاص الفارغة. |
| farelerle deneye başladığımda aynı şey oluyordu bir sürü deneme yanılma ve bir sürü hata. | Open Subtitles | حينما بدأت بالجرذان كان الأمر عينه الكثير من التجارب و الفشل الكثير من الاخطاء |
| Benim çılgınlığım seninkini alır, metal bir kutuya tıkar, farelerle doldurup, sonra da ateşe verir ta ki fareler kaçacak yer bulamayıp çılgınlığını yemeye başlayana kadar. | Open Subtitles | جنوني سيضع جنونك في انبوب معدني مليء بالجرذان ثم يشعله حتى لا تجد مفراً إلا ان تشق طريقها عبر جنونك |
| Söyleyeceklerim için kusuruma bakma İngiliz kuzenim ama farelerle ilgili bu tuhaf takıntın senin için hiç iyi değil. | Open Subtitles | سامحنى ياابن عمى الانجليزى ياذو النتواءات لكن هذا الهاجس العجيب مع الفئران, ده مش كويس عشانك |
| Geçen üç seneyi inanılmaz sıcak bir iklimde fare kadar böcekler ve kedi kadar farelerle geçirdim! | Open Subtitles | لقد قضيت اخر ثلاث سنوات في مناخ حار وسيئ مع حشرات بحجم الفأران وفأران بحجم القطط |
| Çöp kutularıyla, farelerle dolu. | Open Subtitles | علب القمامة والجرذان بوفرة. |