| İnan bana, "tehlikeli" ve "yasa dışı" arasındaki farkı biliyorum. | Open Subtitles | لذا ثقي بي فأنا أعرف الفرق بين الإجرام والغموض |
| Sevdiğiniz biriyle denediğiniz bir şey ile o gece olanlar arasındaki farkı biliyorum. | Open Subtitles | أعرف الفرق بين التجربة مع شخص تحبه و ما حدث هذة الليلة |
| Fark şu ki, ben, bir gerçek ve fikir arasındaki farkı biliyorum. | Open Subtitles | الفرق هو أنني أعرف الفرق بين الفكرة و الحقيقة |
| İnan bana, bazen başka biriyle aynı bedeni paylaşan biri olarak aradaki farkı biliyorum. | Open Subtitles | وصدقيني، بصفتي شخص يشارك جسده مع شخص آخر ببعض الأوقات، فأنا أعرف الفرق |
| Başı dertte olan bir çocukla limitleri zorlayan arasındaki farkı biliyorum. | Open Subtitles | أعلم الفرق بين طفل في مشكلة و طفل يتحسس الحدود |
| Döküntüyle çürük arasındaki farkı biliyorum. | Open Subtitles | يمكنني التمييز بين الكدمات والطفح الجلدي |
| - Evet. Doğru ile yanlış arasındaki farkı biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف الفرق بين الصواب و الخطأ |
| - Evet. Doğru ile yanlış arasındaki farkı biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف الفرق بين الصواب و الخطأ |
| Bu olay üzerinde yeteri kadardır çalışıyorum. farkı biliyorum. | Open Subtitles | أنا فى هذا لمدة طويلة تجعلنى أعرف الفرق |
| Ayak parmağıyla el parmağı arasındaki farkı biliyorum. | Open Subtitles | أعرف الفرق بين الإبهام و إصبع القدم |
| Bir palyaço ile pandomimci arasındaki farkı biliyorum, tamam mı? Tamam! Neyse ne, biz palyaço diyelim. | Open Subtitles | أنا أعرف الفرق بين المُهرج والصياد المُهرج لديه عينان - حسناً ، حسناً بأى حال كان مُهرج وعضنى وهرب - |
| Cehennem ile kilise faaliyeti arasındaki farkı biliyorum. | Open Subtitles | أعرف الفرق بين الجحيم والمجتمع المتدين |
| Cehennem ile kilise faaliyeti arasındaki farkı biliyorum. | Open Subtitles | أعرف الفرق بين الجحيم والمجتمع المتدين |
| Daniel, Conrad değil. farkı biliyorum. | Open Subtitles | دانييل ليس كونراد وأنا أعرف الفرق |
| Güven bana farkı biliyorum. | Open Subtitles | ثقي بي، أعرف الفرق بينهما |
| Jumbo Sally ile tarih öncesinden kalma bir domuz arasındaki farkı biliyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنني أعرف الفرق بين خنزير من عصور قبل التاريخ و ( سالي ) الضخمة |
| Ammar, savaştaki isimle, normal Arap ismi arasındaki farkı biliyorum. | Open Subtitles | (عمار) أعرف الفرق بين الاسم الحربي والاسم العربي |
| Yani, farkı biliyorum. | Open Subtitles | أعني، أعرف الفرق |
| - farkı biliyorum. | Open Subtitles | أعرف الفرق |
| Beyazla siyahi arasındaki farkı biliyorum. | Open Subtitles | أعلم الفرق بين الأبيض |
| Aslına bakarsanız, övgü cinayeti ile taklitçi cinayeti arasındaki farkı biliyorum. | Open Subtitles | في الواقع يمكنني التمييز بين تقليد الاسلوب وبين التقدير |