"fark etmeden önce" - Translation from Turkish to Arabic

    • قبل أن يلاحظ
        
    • قبل أن تكتشف
        
    • قبل أن يدرك
        
    • قبل أن تدرك
        
    Adamları kayıp olduklarını fark etmeden önce onları geçitten geçirmeliyiz. Open Subtitles لننقلهم إلى البوّابة قبل أن يلاحظ الناس أنهم مفقودون
    Birilerinin bir şeylerin yanlış gittiğini fark etmeden önce hesaplarımıza göre yaklaşık 48 dakikamız var. Open Subtitles طبقًا لحساباتي لدينا حوالي 48 دقيقة قبل أن يلاحظ أحد أن هناك خطب ما
    Birisi gittiğini fark etmeden önce geri koymam lazım. Open Subtitles والآن سأعيد هذه قبل .أن يلاحظ أحد إختفاءها
    Okulumuzda bir kafeterya olduğunu fark etmeden önce arkadaşlığımızı sağlamlaştırmalıyım. Open Subtitles إنني بحاجة لتوطيد الصداقة قبل أن تكتشف بأن لدينا كافيتيريا
    Tetikçilerin geldiğini fark etmeden önce ne yapıyordunuz? Open Subtitles وماذاكنتتفعل.. قبل أن تكتشف أن الرجال المسلحين كانوا هناك ؟
    Planım, kalanıyla, başkaları fark etmeden önce hepsini yerine koyabilmek için yatırım yapmaktı. Open Subtitles الخطه كانت أستثمار الباقي حتى أستطيع أعادتها بالكامل قبل أن يدرك أي شخص أنه ذهب.
    Beni yem olarak kullanabileceğini fark etmeden önce söylemiştin onu. Open Subtitles -ماذا؟ ! هذا قبل أن تدرك أنّه يمكنك إستخدامي كطعم.
    Ardından, kimse fark etmeden önce yumurtaları çöpe atardım. Open Subtitles ثم أتخلص من البيض قبل أن يلاحظ أي شخص.
    Bay Curtis gizlice aldığımı fark etmeden önce geri götürmem gerekirdi. Open Subtitles احتجت إلي أن . أعود قبل أن يلاحظ السيد "كورتس" أني تسللت
    Biri yokluğunu fark etmeden önce gidip onu bulmalıyım. Open Subtitles -{\pos(190,230)}.يجب أن أجدها قبل أن يلاحظ أحدٌ اختفاءها
    Doğum sertifikasının sahte olduğunu fark etmeden önce 10 ya da 12 saatimiz var. Open Subtitles ربما 10 او 12 ساعات قبل أن تكتشف أن شهادة الميلاد مزيفه
    Gaydacının da bildiği buydu. Hatasını fark etmeden önce bir düzine karışım hazırlamıştı. Open Subtitles بهذه الطريقة صنع الاسكتلندي عشرات الدفعات قبل أن يدرك خطؤه
    Gittiğimizi fark etmeden önce buradan çıksak iyi olur. Open Subtitles ربما ينبغي علينا الرحيل قبل أن يدرك شخص ما رحيلنا. انه علي حق.
    Asıl problemin, o olduğunu fark etmeden önce, Jenny'nin daha kaç soruna yol açması gerek? Open Subtitles قبل أن تدرك أنها المشكلة؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more