| fast food satanlar, yediklerinizin kalorisini size söylememekte ısrar ettiler. | Open Subtitles | وصناعة الوجبات السريعة تقاتل ضد اعلامك بالسعرات الحرارية في المنتج |
| Ve elbette, fast food restoranlarını bulabiliriz. | TED | وبالتأكيد، فإننا يمكن ان نعثر على مطاعم الوجبات السريعة. |
| Ve durumun değişebileceğine kanıt olarak, artık süpermarketlerde organik gıda bulabilmek mümkün, hatta fast food satış noktalarında bile. | TED | وهو دليل على أن الأشياء يمكن أن تتغير، يمكن الآن العثور على غذاء عضوي في محلات البقالة، وحتى في متاجر الوجبات السريعة. |
| fast food'un kızları osurttuğunu bilmiyor musunuz? | Open Subtitles | الا تعرفى ان الطعام السريع يجعل الفتيات يخرجون ريح ؟ |
| Her fast food lokantasının kendine has bir kesimi vardır. | Open Subtitles | كل مطعم وجبات سريعة له طريقة خاصة في قطع البطاطا. |
| DEC'ten sonra fast food sanayisi için mikroişlemciye dayalı elektronik yazar kasa üreten küçük bir şirkette işe başladım. | TED | بعدها عملت لصالح شركة صغيرة لصنع ماكينات تسجيل النقود الإلكترونية ذات المعالج لمحلات الوجبات السريعة. |
| Ana cadde ile başlayalım. fast food bütün ülkeyi ele geçirdi. | TED | لنبدأ بالشارع العام. الوجبات السريعة قد سيطرت على البلاد بأكملها. |
| fast food. fast food endüstrisi | TED | الوجبات السريعة. مع قطاع الوجبات السريعة |
| Eğitim sistemlerimizi fast food modeline uyarlamışız. | TED | لقد بنينا نظمنا التعليمية على غرار الوجبات السريعة. |
| Eğitim dünyasi olarak biz kendimize fast food modelini layık görüyoruz. ve bu yaklaşım ruhumuzu ve enerjimizi tüketiyor aynı hamburgerlerin sağlığımızı tükettiği gibi. | TED | ولقد بعنا أنفسنا إلى نموذج الوجبات السريعة بالتعليم. وهو يفقر روحنا وطاقاتنا كما تقوم الوجبات السريعة بإبادة أجسادنا. |
| fast food'dan bahsediyorum adeta, değil mi? | TED | ان هذا يبدو كما الوجبات السريعة .. أليس كذلك ؟ |
| Sanmıyorum. fast food sektörü. Bu karanlık sularda ben de yüzdüm, arkadaşım. | Open Subtitles | إنها الوجبات السريعة لقد سبحت في هذه المياه االعكرة يا صديقي |
| fast food sizin için gerçekten de bu kadar kötü mü? | Open Subtitles | هل الوجبات السريعة فعلاً لها هذا التأثير السلبي علينا؟ |
| Pek çok fast food şirketi odak noktası olmuş durumda çünkü araştırmaların çoğunda ani hastalıkların nedenleri arasında diğer sebeplerden daha çok fast food şirketlerinden bahsediliyor. | Open Subtitles | أعتقد أن هناك الكثير من الأنظار حول شركات الوجبات السريعة لأنه حدث الكثير من الحالات الفعلية وليست الوهمية |
| Bence fast food bu hastalığın en önemli unsuru. | Open Subtitles | أعتقد أن الوجبات السريعة من الأسباب الرئيسية لمعظم الأمراض |
| fast food yemekler dışarıda yendiğinde tadına doyum olmuyor tatlım. | Open Subtitles | لا يكون مذاق الطعام السريع أفضل إلا في الأمكان الخارجية الرائعة يا حبيبتي |
| fast food çağı...sona erdi. | Open Subtitles | لم يعودوا يحبونكم حقبة الطعام السريع قد ولّت |
| Genç bir kadın ise, hayatındaki hedefinin bir fast food restoranında çalışmak olduğunu söylemişti. | TED | أو امرأة شابة تخبرني بأنه يوجد لديها هدف لمدى الحياة ، بأن تعمل في مطعم وجبات سريعة. |
| Bu noktada ise, etleri fast food restoranları için kullanılıyor. | Open Subtitles | وعند ذلك، يتم استخدام لحومها للمطاعم للوجبات السريعة. |
| Sokak lambaları ve çöplük fast food ve Dixie Fried Chicken, çaktın mı? | Open Subtitles | احب الشوارع المكتظه والتلوث الوجبات السريعه والعاهرات والمشاغبون, كيف تجد ذلك؟ ؟ |
| Çöp kutusundan fast food bile yiyebilirim. | Open Subtitles | وسيكون علي أن آكل الأطعمة السريعة من برميل القمامة |
| fast food ömrünüzü kısaltır, bilirsiniz. | Open Subtitles | أتعرف أن الأكل السريع يقصر حياتك |
| NSA'i hacklediğin için Lompoc Federal Hapishanesine girmeden önce biraz fast food yemelisin diye düşündüm. | Open Subtitles | أجل، تراءى لي أن عليك تناول وجبة طعام جاهز قبلما يحبسونك في سجن (لومباك) لاختراقك وكالة الأمن القوميّ. |
| Pekala, geri zekalı biri olarak ilk ziyaretim fast food restoranına olacak. | Open Subtitles | حسناً ، رحلتي الأولى إلى مطعم الوجبات السريعة كرجل متخلف |
| Hiç merak ettin mi neden İtalyan yemekleri için fast food seçenekleri yok? | Open Subtitles | هل تخيلت من قبل لماذا لا يوجد اختيار أكل سريع للطعام الإيطالي؟ |