| Bakın, topun ağzından ateşlenmekten daha fazlasını yapmak istemez misiniz? | Open Subtitles | إصغوا , ألا تريدون يارفاق فعل أكثر من رفعكم بمدفع؟ | 
| Daha fazlasını yapmak isterdim. Benim herkesle aynı yüzdeyi almam doğru olmaz. | Open Subtitles | كنت أتمنى فعل أكثر ربما ليس من العدل أن أنال مثل نصيب الجميع | 
| Hiçbir konuda endişelenmiyorum. Aslında yardım için daha fazlasını yapmak isterdim. | Open Subtitles | فى الحقيقة , أنا غير قلق بشأن أى شيء فقط كنت أتمنى فعل أكثر | 
| Gece Bekçisi olarak benim arkamda dur. Daha fazlasını yapmak istiyorum, daha azını değil. | Open Subtitles | , ساندنى , كالحارس الليلى . أريد أن أفعل أكثر من ذلك ، ليس أقل | 
| Öpmekten daha fazlasını yapmak istedim. Seni becermek istedim. | Open Subtitles | اردتُ أنّ أفعل أكثر من تقبيلك ، أردتُ مضاجعتك في مرحلة ما | 
| Seninle, öpmekten fazlasını yapmak için, bilincimi temizlemeliyim. | Open Subtitles | أريد اراحة ضميري حتى يمكنني فعل أكثر من مجرد تقبيلكِ | 
| Seninle, öpmekten fazlasını yapmak için, bilincimi temizlemeliyim. | Open Subtitles | أريد اراحة ضميري حتى يمكنني فعل أكثر من مجرد تقبيلكِ | 
| Devam etmekten çok daha fazlasını yapmak zorundayız | Open Subtitles | علينا فعل أكثر من الأهتمام | 
| Şimdi tekrar tekrar insanlar "Aramızda köprüler kuralım" dediler, ve samimi olarak, ben bundan daha fazlasını yapmak istiyorum. | TED | الآن مرارا وتكرارا، يقول الناس "دعونا نبني الجسور"، وبصراحة، أريد أن أفعل أكثر من ذلك. | 
| Daha da fazlasını yapmak isterim. | Open Subtitles | وأريد أن أفعل أكثر من ذلك | 
| Daha da fazlasını yapmak isterim. | Open Subtitles | وأريد أن أفعل أكثر من ذلك |