| Yo, yo, yo, yo, sadece bir yemekten daha fazlasıydı. | Open Subtitles | لقد كان غداءً كلا, لقد كان أكثر من مجرد غداء |
| Evet ama benim için bir enişteden çok daha fazlasıydı, değil mi? | Open Subtitles | نعم ، لكنه كان أكثر من مجرد عم لي ، أليس كذلك؟ |
| Bir rüyadan fazlasıydı efendim. | Open Subtitles | لقد كانت أكثر من مجرد رؤية ياسيدى , عندما رأيتهم معاً |
| Bu bir evlilikten fazlasıydı, bir birleşmeydi. | Open Subtitles | كما ترين ، الأمر كان أكبر من مجرد زواج كان إندمـاجاً |
| Benim zamanımda bir berber bütün gün FUBU gömleği giyip, etrafta fermuarı açık dolaşan birinden fazlasıydı. | Open Subtitles | ما لا تعرفه ، ان الحلاق في ايامنا كان اكثر من مجرد حلاق نجلس هنا مع ملابسنا القديمة ونعلق على كل شيء |
| Bilmenizi isterim ki kardeşiniz Travis bizim için bir hizmetçiden fazlasıydı. | Open Subtitles | ولكن اريدك ان تعلم ان ترافيس لم يكن مجرد ...مساعد لنا, كان |
| Hayır daha fazlasıydı. Yardım etmeme izin verdiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | لا, بل كان أكثر من هذا شكراً لسماحك لي بالمساعدة |
| Bir motor evden daha fazlasıydı. Tuvalete çıkabileceğim bir araçtı o. | Open Subtitles | كان أكثر من مجرد منزل متحرك، كانت بمثابة سيارة أستطيع التغوط بها |
| "Bu, bir kuyruklıyıldızdan fazlasıydı, çünkü onun hayatına yön vermiş, güzellik ve anlam katmıştı." | Open Subtitles | لقد كان أكثر من مذنب لما أحضره لحياته التوجيه، الجمال و المعاني |
| - Yaptığımız sikişme değildi. Hayır, hayır. Ondan daha fazlasıydı. | Open Subtitles | الذي فعلناهـ ليس مجرد معاشرة لأ، لأ لقد كان أكثر من ذلك |
| Yaptığın bağış cömertlikten çok daha fazlasıydı. Okulumuzun uzunca bir süre ayakta kalmasını sağlayacaktır. | Open Subtitles | التبرع كان أكثر من سخي سيبقي مدرستنا على المسار لبعض الوقت |
| İyileştirmek, onun için işten fazlasıydı. Bu onun rahatlama yoluydu. | TED | علاج الآخرين أصبح أكثر من مجرد وظيفة له لقد كان العلاج الأكثر فعالية بالنسبة له |
| Benzer bir tecrübe sayesinde yaklaşmaya çalışmaktan fazlasıydı. Kapıyı açar mısın? | Open Subtitles | كانت أكثر من مجرد محاول إرتباط عاطفية عن طريق تبادل الخبرات المٌشتركة |
| Yanılmışım, bundan çok daha fazlasıydı. | Open Subtitles | كنت مخطئاً. لقد كانت أكثر بكثيرٍ من هذا. |
| Bir kaçamaktan fazlasıydı değil mi? | Open Subtitles | لقد كانت أكثر من مجرد علاقة عابرة، أليس كذلك؟ |
| Aslında aralarındaki, ufak bir şeylerden de fazlasıydı. | Open Subtitles | تباً ، لقد كانت أكثر من مجرد علاقة |
| Aklına seksle alakalı şeyler gelmesin. Bundan çok daha fazlasıydı. | Open Subtitles | لم يكن الأمر متعلقاً بالحُب على الأطلاق، كان أكبر من ذلك بكثير. |
| Charles; bir liderden, bir öğretmenden fazlasıydı. O bizim dostumuzdu. | Open Subtitles | تشارلز كان اكثر من قائد, اكثر من معلم, لقد كان صديقا |
| Bu, iki kardeş arasındaki bir mücadeleden çok daha fazlasıydı. | Open Subtitles | لكن هذا لم يكن مجرد صراع بين أخوين |