| Ama bu hafta cennette... kundakçılık, cinayetler... ve bir FBI ajanının canını alma girişimi de vardı. | Open Subtitles | هذا الأسبوع، شهد النعيم حريقاً مفتعلاً وجرائم قتل متعددة، ومحاولة قتل عميل فيدرالي. |
| Öyleyse şu an kafana silah doğrultmuş bir FBI ajanının tam arkanda durduğuna inanmalısın. | Open Subtitles | عليك أن تصدقي أن هناك عميل فيدرالي و مدسه مصوب لرأسك |
| FBI ajanının beynini sahip olmak için daha güzel zaman olamaz. | Open Subtitles | إنه الوقت الأنسب لتحاكي دماغ عميل فيدرالي |
| Bir FBI ajanının katili ve kanun kaçağı biri için gizli dosyaları çalmamı mı istiyorsun? | Open Subtitles | .. تود مني أن أسرق معلومات سرية لـ متهم هارب ، بالخيانة و قتل عميلة فيدرالية ؟ |
| Bakalım beceriksiz FBI ajanının arkasından neler söylemişler. | Open Subtitles | دعونا نرى ماذا قالوا وراء ظهر عميل مباحث فيدرالية متلعثم |
| Kanaması varken adamlarının ortadan kaldırdığı arabanın bagajına sokulan FBI ajanının cinayetini sana yıkmak için evine kanıt yerleştirdik. | Open Subtitles | لقد وضعنا أدلة في شقتك تربطك بقضية قتل عميل مكتب التحقيقات الذي كان ينزف في صندوق السيارة التي تخلّص منها رفاقك |
| Demek istediğim bir FBI ajanının kasığında dinleme cihazı olması tuhaf olurdu. | Open Subtitles | فليني: أعني، وكيل لمكتب التحقيقات الفدرالي يلبس سلكا مخفى... في منشعبه |
| Mümkün olduğunca çok bilgi bulmaya çalış ve bana FBI ajanının numarasını bul. | Open Subtitles | وأعطني رقم عميل المباحث الفيدرالية سأفعل |
| Müvekkilinin canice öldürülmesinden ve bir FBI ajanının katilinden sorumlu olduğunu söylediğin bir adam... | Open Subtitles | هناك رجل أنتي قلتي كان مسؤول عن القتل الوحشي لعميلك وإعدام عميل فيدرالي |
| 12 FBI ajanının öldürüldüğü pusuya karıştığınızı biliyoruz. | Open Subtitles | نعلم أنك كُنت مُتورطاً بأمر الكمين الذي نتج عنه موت 12 عميل فيدرالي |
| Baltimore'lu Doktor Yaralı! FBI ajanının Durumu Çok Kritik | Open Subtitles | [طبيب محلي جرح بشدة] [عميل فيدرالي في حالة حرجة] |
| Bir FBI ajanının erişim kodunu çalmayacağım. | Open Subtitles | لن أسرق تصريح دخول عميل فيدرالي |
| Sam, hiç bir kanıt olmadan, sadece bir adamın sözüyle kıdemli bir FBI ajanının bir köstebek olduğuna inanacaksa kesinlikle kanunu çiğnediğini biliyor. | Open Subtitles | إليه أو إلى العمليّة و "سام" سيصدّق أنّ عميل فيدرالي قديم هو جاسوس |
| Evimde bir FBI ajanının | Open Subtitles | وجود عميل فيدرالي في بيتي |
| Şüpheli bir FBI ajanının kızını kaçırmanın başına felaket getireceğini biliyordu. | Open Subtitles | الجاني كان يعلم ان اختطاف ابنة عميلة فيدرالية سيتسبب بحدوث تحقيق كبير عليه |
| Bir FBI ajanının kaybolması büyük bir olaydır, bilirsin. | Open Subtitles | تعرف ، أنه لأمر مهم نوعاً ما عندما يتعلق بأختفاء عميلة فيدرالية |
| Onun gibi bir FBI ajanının kullan at telefonlarından olmalı. | Open Subtitles | عميل مباحث فيدراليّة فاسد مثله يجب أن يكون لديه هاتف يُستعمل لمرّة واحدة. قال الد. |
| Sanırım bir FBI ajanının size kendi ses kaydınızdan birini dinletmesinin oldukça sıradışı olduğu konusunda hemfikirsinizdir. | Open Subtitles | أعتقد أنك ستتفق معي ...أن هذه ظروف غير عادية للغاية بأن يشغل لك عميل مباحث فدرالية أحد تسجيلاتنا |
| FBI ajanının ölümünü üstüme yıktılar, biliyorsun. | Open Subtitles | أتعلمين أنهم وضعوا تهمة قتل عميل مكتب التحقيقات عليّ؟ |
| Bir FBI ajanının mal sattığını göreceğimi sanmazdım. | Open Subtitles | تعرف، أنا ما إعتقدت أنا أعيش لرؤية اليوم... الذي وكيل لمكتب التحقيقات الفدرالي سيبيع صفعة. |
| Belli ki, intihar eden FBI ajanının öyküsünü pek dikkate almamışsın. | Open Subtitles | من الواضح، أنك لم تُعر اهتماماً لقصة عميل المباحث الفيديرالية الذي انتحر |