| Peki, her neyse, geri gelirken, aklıma bir fikir geldi. | Open Subtitles | , نعم , على أية حال في طريق العودة , جائتني فكرة |
| Zana, aklıma iyi bir fikir geldi. Yürüyerek gitmeyeceğiz, gel benimle. | Open Subtitles | زانا , لقد جائتني فكرة رائعة لن نذهب على اقدامنا تعال معي |
| Az önce bir şey düşündüm de. Aklıma parlak bir fikir geldi. | Open Subtitles | أتتني فكرة للتو, فكرة أبهرتني لصفائها |
| Indiana Hammond tutarsız keşiflerine devam ederken benim de aklıma bir fikir geldi. | Open Subtitles | بينما اندياننا هاموند واصل تشتيته جاءتني فكرة |
| 31 Ağustos, sabah dörtte Amelie'nin aklına çok parlak bir fikir geldi. | Open Subtitles | في الحادي والثلاثون من أغسطس في 4: 00 صباحا أميلي كان لديها من التفكير ما يبهرها |
| Birden aklıma bu fikir geldi. | Open Subtitles | لقد أتت لي فكرة فجأة فحسب . يجب أن أنهيها |
| Aklıma bir fikir geldi, ben masaya doğru atlasam nasıl olur? | Open Subtitles | هل تعلم ماذا؟ لقد أتتني فكرة ربما علي القفز إلى طاولة القهوة كما تعلم |
| Daha demin en güzel fikir geldi aklıma. | Open Subtitles | مهلاً, خطرت لي أروع فكرة على الإطلاق |
| Aklıma iyi bir fikir geldi. | Open Subtitles | عِنْدي أفضل فكرةِ. |
| Böylece, altı yıl önce aklıma bir fikir geldi: Hayat sayfalara geçtiyse, bir yerlerde, her yaşa dair yazılmış sayfalar vardı. | TED | وقبل ستة سنوات، خطرت ببالي فكرة: إذا مرت الحياة من خلال صفحات، وكانت، في مرحلة ما، أقسام مكتوبة حول جميع الأعمار. |
| Ahır sahiplerinden biri beni tanıdı ve aklına bir fikir geldi. | Open Subtitles | و اكتشف أحد المالكين حقيقة شخصيتي و كانت لديه تلك الفكرة |
| Aklıma daha iyi bir fikir geldi. Şuna bak. | Open Subtitles | أنا فقط جاءتنى فكرة أفضل أوه ، أنظر لهذا |
| İletişimden bahsetmişken, veya iletişim azlığından bütün bu gazetecilik derslerinden sonra aklıma bir fikir geldi. | Open Subtitles | بالتحدث عن الإتصال، أو عدمه، فبعد كل شيء من دروس الصحافة هذه، جائتني فكرة. |
| Böylece burada ne kullanabileceğime kafa yordum ve birkaç hafta önce ilginç bir fikir geldi aklıma 2 DJ seti print etmek ve müzik yapmak istedim. | TED | لذا حاولت التفكير في ما يمكنني أن أستخدمه هنا و منذ بضعة أسابيع, جائتني فكرة لا مثيل لها وهي بأن أقوم بطباعة لوحتي موسيقى محولة بذلك الحصول على بعض المعزوفات. |
| Aslında var ya, aklıma güzel bir fikir geldi. | Open Subtitles | أتعرف أمرًا، جائتني فكرة رائعة |
| Dur... bir fikir geldi aklıma. | Open Subtitles | أنتظر .. لقد واتتني فكرة للتو |
| Aklıma bir fikir geldi. | Open Subtitles | لقد أعطيتني فكرة للتو. |
| Aklıma dahiyane bir fikir geldi, mutfakta da içebilirim. | Open Subtitles | لقد جاءتني فكرة مُوحية للنو يُمكنني إحتسائها في المطبخ |
| Aklıma çok iyi bir fikir geldi. | Open Subtitles | جاءتني فكرة رائعة. |
| 31 Ağustos, sabah dörtte Amelie'nin aklına çok parlak bir fikir geldi. | Open Subtitles | في الحادي والثلاثون من أغسطس في 4: 00 صباحا أميلي كان لديها من التفكير ما يبهرها |
| - Çok gülünç. Linus, hamakta yatarken aklıma harika bir fikir geldi. | Open Subtitles | اسمع يالاينس، كنت استلقي على الارجوحة وخطرت لي فكرة رائعة |
| Beyler, aklıma bir fikir geldi. Demek durum bu, değil mi? | Open Subtitles | ياشباب لقد أتتني فكرة هذه هي, حسناً ؟ |
| Aklıma harika bir fikir geldi. | Open Subtitles | وجدت أفضل فكرة على الأطلاق |
| Aklıma bir fikir geldi. | Open Subtitles | حَصلتُ على فكرةِ. |
| Dijital muhafaza amacıyla yenilikçi teknolojiler kullanan arkeologlar olarak aklımıza bir fikir geldi. | TED | وبما أننا علماء آثار نستخدمُ التقنية المبتكرة للحفظ الرقمي، خطرت في بالي فكره. |
| Hayır. Aklıma harika bir fikir geldi ve herkes beğendi. | Open Subtitles | ، لا، لا فقد جائتني تلك الفكرة العبقريه والكل أحبها |
| Tam da şimdi aklıma bir fikir geldi. | Open Subtitles | لكن المذاكرة جعلتنى جائعاً جاءتنى فكرة... |