| İlgilenmiyoruz. Kobay olma fikri hoşuma gitmedi. | Open Subtitles | لا اعتقد اننا نهتم بالأمر, انا لا احب فكرة ان نكون فئران تجارب |
| Bu, adamın karşısında kendini bir yem gibi sallaman fikri hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | اسمعى.انا انا لا احب فكرة ان تضعى نفسك كطعم فى مواجهة هذا الشخص انتى تعرفى؟ |
| Sadece bataryalarıyla bize ateş eden birilerine rehberli gemi turu düzenleme fikri hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | أنا لا أحب فكرة أن يكون هناك جولة سياحية على بروميثيوس لنفس الأشخاص الذين يصوبون أسلحتهم ضدنا |
| Sanırım başka birinin gerçeğini anlatma fikri hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | أعتقد أنني لا أحب فكرة الإخبار عن حقيقة الآخرين. |
| Kötü haberi, güzel bir kadının vermesi fikri hoşuma gitti. | Open Subtitles | تعجبني فكرة أن تقدم امرأة جميلة أخبار سيئة |
| Bir insanın sonsuzluğu otellerin buz kapları kadar bir yerde geçirmesi fikri hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | لا تروقني فكرة أن يمضي شخص الأبدية داخل شيئ بحجم سطل للثلج |
| Bunun çılgınca olduğunu biliyorum ama 20'lerden 30'lara geçerken çıldırışını görmeyeceğim fikri hoşuma gitmedi. | Open Subtitles | مرحباً يا حبيبتي، مفاجأة! أعرف أن هذا يبدو غير سوي قليلاً، و لكني أكره فكرة عدم وجودي هناك، |
| Bütün gün kıçının üzerine oturup hiç bir şey yapmadan çek tahsil etme fikri hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | لا احب فكرة جلوسك علي مؤخرتك طول النهار تجمع شيكات من عمل لا شئ |
| Evet, atlı polis olma fikri hoşuma gitti. | Open Subtitles | نعم , احب فكرة ان اكون شرطي علي خيل |
| Tamam, olur ama Hans fikri hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | (حسنا رائع لكنى احب فكرة (هانز |
| Kendi teknolojilerini onlara karşı kullanma fikri hoşuma gidiyor. | TED | إذن، أحب فكرة استخدام تقنيتهم هم ضدهم. |
| Ama bilemiyorum, seninle aynı yerde olma fikri hoşuma gitti. | Open Subtitles | ...و لكنى لا أعرف أنا نوعا ما أحب فكرة وجود إثنتين منا |
| Ne düşündüğümü birinin duyması fikri hoşuma gitmedi. | Open Subtitles | -كلا حسناً , أنا لا أحب فكرة أن شخص ما يسمع ما أفكر به |
| Danışabileceğim kasabalı birinin olması fikri hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | تعجبني فكرة وجود شخص من السكان المحليين لاستشارته |
| Kanunların yanımda olması fikri hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | تعجبني فكرة امتلاك القانون في جانبي. |
| Alex'i tutuklatma fikri hoşuma gitmiyor Peter. | Open Subtitles | (لا تعجبني فكرة سجن (أليكس) يا (بيتر |
| Ben varım. 50 milyarı kırışma fikri hoşuma gitmedi. | Open Subtitles | موافق، رغم أنّي لا تروقني فكرة تشاطر الجائزة المقدرة بـ 50 بليون. |
| Bence de araziyi isteyelim ancak Ecbert'in hizmetçisi olma fikri hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | أظن علينا المطالبة بالأرض، ولكن لا تروقني فكرة أن نكون خدم (إكبرت). |
| Onun da unutulan, kimsesiz bir Los Angeleslı olması fikri hoşuma gitmiyordu. | Open Subtitles | كنت أكره فكرة أنها مجرد يتيمة أخرى في مدينة "لوس أنجلوس" قد تغرق من دون أثر. |
| Yani, önümüzdeki birkaç ay boyunca yanında uyanmama fikri hoşuma gidiyor mu? | Open Subtitles | أعني هل أحببت فكرة عدم استيقاظي بجانبكِ في كل يوم لـ الأشهر القليلة القادمة ؟ |
| Helder'e taşınma fikri hoşuma gidiyor. Yine de biraz korkuyorum. | Open Subtitles | أعجبتني فكرة الانتقال مع (هيلدر) كما أنني خائفة أيضا |