| Ama orada her tarafta düşman vardı ve yeni bir düşman geliyordu Filistliler. | Open Subtitles | ولكن هناك اعداء في كل الجوانب وخصماً جديداً سيأتي الفلسطينيين... |
| Senin görevin Filistliler'i uzaklara sürmektir. | Open Subtitles | واجبك ان تُرسل الفلسطينيين بعيداً |
| Filistliler'le mücadele etmek yerine Şimşon onlardan birine aşık oldu ve evlendi. | Open Subtitles | بدلاً من قتال الفلسطينيين وقع (شمشون) في الحب وتزوج واحدة منهم |
| İhanete uğradı ve kör oldu Şimşon Filistliler ile savaşı kaybetti.. | Open Subtitles | تم خيانته و اصبح اعمي معركة (شمشون) مع الفلسطينيين انتهت |
| Şimşon binlercesini kurban ederek öldürdü ama o asla Filistliler'i kendi başına bozguna uğratamadı. | Open Subtitles | تضحية (ِشمشون) قتلت الالاف ولكنه لم يستطيع هزيمة الفلسطينيين لوحده |
| Davut Saul'un ordusuna katıdı ve onyıllarca Filistliler ile savatı. | Open Subtitles | (داود) انضم لجيش (شاول) و حارب الفلسطينيين لعقود |