"film ve" - Translation from Turkish to Arabic

    • الأفلام و
        
    • والأفلام
        
    Bu aleyhte çevre şartlarında, 20. yüzyıl boyunca film ve fotoğrafçığın en yaygın maddesi olan selüloz asetat bükülüp kıvrılmaya başlar. Open Subtitles في هذه البيئة العدائية، حامض السّلُولوز‏، المادّة الأكثر شيوعاً والمستخدمة في الأفلام و الصور طوال القرن العشرون
    Bir sürü film ve reklam teklifi geldiğini duydum. Open Subtitles سمعت أنك تلقيت الكثير من عروض الأفلام و الإعلانات
    Onlar film ve kitaplardaki karakterler. Open Subtitles انهما شخصيتان من الأفلام و الروايات , (مينا) هي زوجة (دراكولا)
    İşte burada, ...film ve felsefenin nasıl da bir araya geldiğini görüyoruz. Open Subtitles لذا أعتقد هنا أننا نستطيع أن نرى كيف تلتقي الفلسفة والأفلام
    Ben ESPN* seviyorum, sense film ve kitapları. Open Subtitles انا احب قناة اي اس بي ان وانتي تحبي الكُتُب والأفلام.
    O gece Sundance'de film ve katkıları üzerine bana ilham verdin ve ben de bir şekilde film ve bağlantı üzerine bir şey vermek istedim. Open Subtitles تلك الليلة في مهرجان "صندانس" أنت ألهمتَني عن الأفلام و الإسهام و أردت المضي في الأفلام و الإتصال بطريقة ما شكرًا لك مجددًا
    Denetleme, çevre izleme, fotograf ve film ve gazetecilik. Ticari insansız uçakların bu alanlarda kullanım potansiyeli bulunuyor. Ve onları seçilir kılan şey dünya çapında araştırma sahalarında geliştirilebiliyor olmalarıdır. TED فأعمال التفتيش ومراقبة البيئة والتصوير وصناعة الأفلام و الصحافة: هي بعض التطبيقات الممكنة للطائرات التجارية المسيرة (بلا طيار)، وما يدعمها هو قيام منشآت بحوث حول العالم بتطوير إمكاناتها.
    - Jon, film ve pornosu farklı! Open Subtitles - جون والأفلام والإباحية هي مختلفة!
    Bu küçük cesur davranışlarda bulunabiliriz ve umut ederiz ki, seçimlerimiz güce sahip insanlara doğru yönelir -- editörler, film ve müzik yapımcıları, genel müdürler, yasa koyucular -- sürekli, anlamlı değişimler yaratmak için daha büyük, daha cesur seçimler yapan insanların. TED يمكننا القيام بمثل هذه الأفعال الصغيرة الشجاعة ونأمل أن تصل خياراتنا الى أصحاب السلطة -- والمحررين، ومنتجي الموسيقى والأفلام ، كبار المدراء التنفيذيين والمشرعين -- الناس الذين يمكنهم القيام بخيارات كبيرة وشجاعة لخلق تغير دائم ذي معنى .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more