| Bu firmayı başlattığımdan beri.. ..her zaman idareyi kime bırakacağımı düşündüm. | Open Subtitles | منذ أن أسّست هذه الشركة كنت أتطلّع لإكتشاف من سأولّيه مسؤوليّتها |
| Bu şekilde insanların belgelerine ulaşarak yasayı çiğnediler belki evet, ama aynı zamanda o firmayı ürünlerini düzeltmeye zorladılar. | TED | بتطفلهم بهذا الشكل على ملفات الناس، نعم، لقد خرقوا القانون، لكنهم أيضاً أجبروا الشركة المصنعة على إصلاح منتجهم. |
| Bizi küçük düşürdünüz. Bu firmayı 2 milyon dolardan ettiniz. | Open Subtitles | لقد أحرجتونا جميعاً لقد أضعتوا 2 مليون دولار من مال الشركة |
| 4 sene önce, TED sahnesinde, o zaman birlikte çalıştığım bir firmayı duyurmuştum, Odeo adında. | TED | قبل اربع سنوات، على مسرح تيد، أعلنت عن شركة كنت أعمل معها في ذلك الوقت تدعى أوديو. |
| Kültür farklarının ön plana çıkmaması için yerel bir firmayı ele geçirdik. | Open Subtitles | لقد تركنا شركة محلية لنؤكد أننا نحترم اختلاف الثقافات بالعالم |
| Sokağı çok dik yaptıkları için belediyeyi alışveriş arabasının çalındığı süpermarketi giydiği kaskı yapan firmayı dava ediyorlar. | Open Subtitles | السوق المركزي سرق العربة التسوّق من الشركة التي جعلت الخوذة التي هو كان يلبس. |
| Çünkü adam ölürse, firmayı daha fazla riske atamam. | Open Subtitles | الشركة لا تستطيع المجازفة أكثر من ذلك بعد وقوع موتى |
| Böyle hissediyorsan hemen firmayı arayıp bu işe bir son verebiliriz. | Open Subtitles | كيف أخبر العالم إني أحبه؟ حسناً ، إذا ذلك شعورك سأدعو الشركة |
| Bu firmayı o kadar çabuk kâra geçireceğim ki, tek manşet, | Open Subtitles | سأحقق من هذه الشركة ارباحا بسرعة، حتىأنالجرائدستكتببالبنطالعريض: |
| Bir dava yüzünden koca firmayı lekeleyemezsin. | Open Subtitles | أنت لا تستطيع تلويث كامل الشركة مستند على حالة واحدة |
| Bu durum firmayı kara listeye sokmaya yeter değil mi? | Open Subtitles | بالتأكيد سيضع الشركة في القائمة السوداء، أليس كذلك؟ |
| Benden kurtulmanıza fırsat vermeden önce bu firmayı batırırım. | Open Subtitles | سوف أفلس هذه الشركة قبل أن أتركك تدفعني للخروج |
| Ortağımla sıfırdan kurduğumuz firmayı batırdı. | Open Subtitles | لقد دمر الشركة التي بنيتها مع شريكي من الصفر |
| Özellikle şirket, bir numaralı firmayı; | Open Subtitles | خاصة لو كانت الشركة التي استعانوا بها بعدك هي الشركة الأولي |
| O parayı bu firmayı dönüştürmek için kullanmak istiyorum. | Open Subtitles | أنا أريد إستخدام هذا المال في تغيير هذه الشركة |
| Evet, bu firmayı satmayacağımı biliyor da ondan. | Open Subtitles | أجل لأنها تعرف يقيناً أنني لن أخون هذه الشركة |
| Benim payımı ödemek için ortaklarımın firmayı tasfiye etmesi gerektiğini düşünelim. | Open Subtitles | لكي أخذ حصتي، يفترض بشركائي تصفية الشركة |
| Tüm firmayı benden öcünü almak için mi yok edeceksin? | Open Subtitles | ستذمر شركة بأكملها فقط من أجل التمكن منّي ؟ |
| Paketi getiren firmayı bulduk oradan biriyle konuştuk. | Open Subtitles | ورأينا أي شركة توصيل أوصلت الطرد ومن ثم تحدثنا مع شخص هناك |
| İşleri büyüyünce bu rakip firmayı kızdırmaya başladı. | Open Subtitles | تـجارتهم إزدهرت وذلـك أغـضب شركة منـافسة محلية |