| Ve bir gün oraya gittiğimde çocuğunu kaybetmiş bir kadın yavru fok balığı şeklindeki bir robotla konuşuyordu. | TED | وفي يوم ما أتيت و كانت هناك امرأة فقدت ابنها تتكلم إلى إنسان آلي كان على شكل صغير فقمة. |
| Evet ama zeki, komik ve beni anlayan bir fok balığı. | Open Subtitles | لكن فقمة قطب شمالي ذكية ومضحكة وتعجبني تماماً |
| Yıl, ay, gün ve dakika olarak söyleyeyim mi? - fok balığı mı duydum? | Open Subtitles | اتريد الجواب بالسنوات , الاشهر , الايام او الدقائق هل كان ذلك صوت فقمة ؟ |
| Kâşifleri fok balığı derisi ve kürkleri, aynı zamanda da özel tasarlanmış kayaklar ve botlar giyiyordu. | TED | كان مستكشفوه يرتدون ملابس مصنوعة من جلد الفقمة والفراء، وكذلك زحافات وأحذية مصممة بشكل خاص. |
| Kyak'ın ince vücudu, yolculuk başlamadan fok balığı derisiyle örtülü olmalıdır. | Open Subtitles | ينبغي تغطية الإطار الضعيف للـ "كاياك" بجلد الفقمة قبل الشروع بالرحلة. |
| Papyonlu fok balığı bana saldırdığı için orduya gitmem gerekmiyor artık. | Open Subtitles | لست مضطراً للذهاب للجيش لأن الفقمة ذات ربطة العنق هاجمتني |
| Ve bir fok balığı tarafından ısırıldı. | Open Subtitles | حيث هوجم من قبل فقمة |
| Buster denize yüzmeye gitti ve dediğine göre papyonlu bir fok balığı elini kopardı. | Open Subtitles | ذهب (باستر) للعوم في المحيط و طبقاً له, فقمة ذات ربطة عنق قضمت يده |
| fok balığı. | Open Subtitles | فقمة , أنظر كم هي جميلة |
| Evcil bir fok balığı gördüm. | Open Subtitles | حسنا , حصلت على فقمة أليفة لي |
| Ya da "fok balığı" kısmı. | Open Subtitles | أو كلمة فقمة - (إذا لماذا (دافيد أدامز - |
| Çok rahatsız olurdum Sean, çünkü Betty bir fok balığı. | Open Subtitles | سأكون منزعجة لأن (بيتي) فقمة قطب شمالي |
| fok balığı. | Open Subtitles | إنها فقمة |
| fok balığı! | Open Subtitles | فقمة! |
| Bir fok balığı! | Open Subtitles | فقمة! |
| Sanırım şu sarı papyonlu fok balığı memeli kanı tadı verdikten sonra denize saldığım fok balığı olabilir. | Open Subtitles | أعتقد ان الفقمة ذات ربطة العنق الصفراء ربما تكون الفقمة التي أطلقتها إلى البحر بعدما أعطيتها مذاق دماء الثدييات |
| Ama artık kuzey kutbu ısınıyor ve deniz buzulları eriyip gidiyor fok balığı yakalamak artık daha zor olacak. | Open Subtitles | لكن حرارة القطب الشمالي الآن في ارتفاع مستمر و الجليد آخذ بالذوبان مما يجعل اصطياد الفقمة أشد صعوبة من السابق |
| Özellikle de küçük, şişman, yeteneksiz ve fok balığı gibi şarkı söyleyen çocuklara şan dersi verirken. | Open Subtitles | خاصةً عندما كنت اعطي دروس في الصوت للصغار، السمان، الغير موهوبين الذين يغنون مثل الفقمة. |
| Bir bebek fok balığı ile seks yapmak gibi bir şey. | Open Subtitles | كلا. سيكون كممارسة الجنس مع صغير الفقمة. |
| Bir sürü fok balığı yuvalanmış ve tahtaları parçalamışlar. | Open Subtitles | وكأن قطيعاً من حيوانات الفقمة قد قفزت في آلة تقطيع الأخشاب |
| Normanca öğrenirim! fok balığı yerim! | Open Subtitles | سأتعلم النورماندية, سأكل الفقمة |