| Ford'u telefona çağır. Ona Albay Daniels arıyor dersin. | Open Subtitles | صلني بالجنرال فورد, قل له إني الكولونيل دانيالز والأمر طارئ |
| Eğer Bay Ford'u görebilirsem, memnuniyetimi bildireceğim. | Open Subtitles | لذا ، سأقدر لك جدا أن قابلتني بالسيد فورد |
| Madem Wraithlere yardım ediyordu, Ford'u getirmek için ne diye zahmet etsin. | Open Subtitles | لو كانت ستحضر الريث فلم كانت ستحضر فورد معها ؟ |
| Onlara Atlantis'te daha yararlı. ...görünüşte Teğmen Ford'u kurtarması. | Open Subtitles | إنها أكثر فائدة لهم هنا فى أتلانتس أما بخصوص إنقاذ فورد |
| Herkes kadar Ford'u ben de geri getirmek istiyorum, ama cildimi gördünüz mü? | Open Subtitles | ماذا؟ أريد اعادة فورد أيضا. أترون لون بشرتى؟ |
| Ford'u ışınladıktan sonra, Dartlar geçide doğru kaçtılar. | Open Subtitles | بعد أن سحبوا فورد توجهت السهام الى البوابة. |
| Bir Japon bombasi film yapimcilarinin çok yakininda patlar, Ford'u ciddi sekilde yaralar. | Open Subtitles | انفجرت القنابل اليابانيه قرب صانع الفيلم واصيب فورد اصابه بليغه |
| Bu tabancaların Ford'u. Bana Cadillac lazım. | Open Subtitles | هذه أسلحه مثل سيارة فورد و أنا أريد كاديلاك |
| Ben onları Midwest Regional Ford'u alınca menfaat çatışması yüzünden bıraktığımızı sanıyordum. | Open Subtitles | لكنني ظننت اننا تخلصنا منهم عندما حصلنا على فورد الغرب الاوسط بسبب تعارض المصالح |
| Niye hayalimde hiç Harrison Ford'u görmüyorum? | Open Subtitles | لما لا أحلم أبداً بـ هاريسون فورد |
| Ellie Ford'u tanımadığınızı niye söylediniz? | Open Subtitles | لماذا قلتي انك لم تتعرفي على ايلي فورد |
| Ve İtalyanlar bir kez daha Ford'u küçük düşürdü. | Open Subtitles | والإيطاليين إذلال فورد مرة أخرى. |
| Tom Ford'u davet ettik. Konferansın adı: "Paylaşmaya Hazırız: "Moda ve Yaratı Mülkiyeti". Kendisine aynen biraz önceki soruyu sorduk. | TED | وقمنا بدعوة "توم فورد" للحضور. وكان عنوان المؤتمر " استعدادا لمشاركة: الأزياء وملكية الإبداع." وسألناه تحديدا هذا السؤال. |
| San Francisco'da Ford'u öldürmeye çalışan kadını hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتتذكرين تلك المرأة فى "سان فرانسسكو" والتى أطلقت النار على الرئيس (فورد) منذ سنوات؟ |
| Ford'u o fotoğraftan sildiriverdim. | Open Subtitles | أزلت فورد منها. |
| Yüzlerce ve binlerce insan senin simitlerinin Whitey Ford'u yaraladığını gördü. | Open Subtitles | عشرات الآلاف من الناس شاهدوا كعكاتك وهي تصيب (وايتي فورد). |
| Aynen öyle. Ford'u yanına al, bakalım ne bulacaksınız. | Open Subtitles | بالضبط، اصطحب (فورد) وانظرا ماذا يمكنكما التوصل إليه |
| Ford'u temizlememe yardım et paranın yüzde beşi senin olsun. | Open Subtitles | (يمكنكِ مساعدتي بالتخلّص من (فورد % سأعطيكِ 5 |
| FBI'ın dava dosyalarında Nathan Ford'u gördüğümde şaşırdığımı ve sevindiğimi tahmin edebilirsiniz. | Open Subtitles | لماذا لم أتصوّر الدهشة والفرحة (عندما رأيت (نايثان فورد في قضيّة بملفات مكتب التحقيقات الفيدرالي |
| Bu, Henry Ford'u kurtarıyor. | Open Subtitles | حسناً، هذا يستبعد هنري فورد |