| Tokatladıkları rakam tamamen o formüle bağlı. | Open Subtitles | يأخذون كل ما لديك عن طريق الضريبة طبقا لتلك المعادلة |
| Allie, formüle bakıyorum da Kevin'in ilerleyişini durduracak bir yol bulabilirsem aynı yolla paslanmaya neden olan bakteriyi de durdurabilirim. | Open Subtitles | الي, انني انظر الى المعادلة. واذا استطعت ان اكتشف شيئاً لكي اوقف تقدم كيفين بنفس الطريقة التي اوقفت بها البكتريا, انا |
| Çok basit bir formüle indirgedi. | Open Subtitles | هو فقط قام بتقليلها إلى تِلك المعادلة البسيطة جداً جداً، |
| Bu formüle göre, her ikisinin çekim güçleriyle birbirlerine yaklaşarak en son yapışmaları gerekiyor. | Open Subtitles | الآن ، وفقا لهذه الصيغة قواهم الجذابة... .. تريد تقليل المسافة الى صفر |
| Böylece, erkeklerin formüle dayalı | Open Subtitles | وهكذا، استنادا إلى الصيغة من الرجال |
| Bu arada, bizim Autodesk'te strateji geliştirme ve formüle etme yöntemimiz bu, bazı firmalarımızda ve bölümlerimizde uyguluyoruz bunu. | TED | و، بالمناسبة، هذه هي الطريقة التي عبرها نطوّر ونضع صياغة الإستراتيجية داخل أوتو ديسك في بعض مؤسساتنا وبعض أقسامنا |
| Soruyu da biraz daha farklı formüle etmemiz gerekmekte. | TED | وعلينا صياغة السؤال بطريقة مختلفة قليلاً. |
| Ezici bir çoğunlukla, insanlar bu formüle fazladan kelime eklemek istediler. | TED | بأغلبية ساحقة، يرغب الناس بإضافة هذه الكلمات للمعادلة. |
| Bu yüzden hücre dışı sıvıyı tekrardan formüle ettim. | Open Subtitles | لذا أعدت المعادلة الفوق خليوية |
| Bu yüzden hücre dışı sıvıyı tekrardan formüle ettim. | Open Subtitles | لذا أعدت المعادلة الفوق خليوية |
| formüle dönmek mi? ! | Open Subtitles | ترجع إلى المعادلة ؟ |
| formüle yıllardır dokunulmamıştı. | Open Subtitles | لم يتم نقل المعادلة منذ سنوات |
| Sonra New York'ta hiç kimsenin bu formüle erişimi olmadığını öğrendim. | TED | واكتشفتُ لاحقًا بأنه لم يستطع أحد في مدينة (نيويورك) الوصول إلى تلك الصيغة. |
| Buddy bu formüle erişemeden onu saklamam lazım. İyi fikir. | Open Subtitles | -يجب أن أخبئ الصيغة قبل أن يسرقها بودي |
| Hatta bir tedavi bile formüle edebiliriz bir şirket faaliyetleri evreninden seçilmiş başkalarına verilen zararlarla ilgili tipik örnek vakalara dayanarak. | Open Subtitles | مثل طبيب نفسي يتعامل مع المريض. وحتى نتمكن من صياغة التشخيص على أساس ليماثل تاريخ حالة الضرر |
| Üzümün esansını çıkarttık ve sonra da meyve şeklinde yeniden formüle ettik. | Open Subtitles | نستخلص مذاق العنب ثم نعيد صياغة جسم الفاكهة |
| Ürünlerini birçok yönden formüle edecekleri konusunda anlaştık. | Open Subtitles | لقد اتفقوا على إعادة صياغة الأطعمة بعدة طرق |
| Benford'ların aynasında gördüğün diğer formüle ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحتاج للمعادلة الأخرى التي رأيتها على مرآة (بينفورد) |