| 50 ülkeden 264 eve fotoğrafçılar gönderdim ve sayı artmaya devam ediyor. fotoğrafçılar her evde aynı fotoğrafları çekiyorlar. | TED | لذا أرسلت المصورين إلى 264 بيت في 50 بلداً ولا يزال عددها يزداد حتى الآن وأخذوا صوراً مماثلة من كل بيت منها. |
| Toplantının dışında fotoğrafçılar görüyorum, Kendimi güvende hissedemiyorum.. | Open Subtitles | أرى المصورين خارج اجتماعي انا لا اشعر بالامان |
| Belki de diğer fotoğrafçılar için olan da buydu | Open Subtitles | ربما لهذا انت تسافر فقط مع المصورين اعتقد هذا |
| Şairler, filozoflar, fotoğrafçılar, film yapımcıları oluyorlar. | TED | منهم الشعراء, منهم الفلاسفة,منهم المصورون,منهم صانعي الافلام |
| Gazeteler,fotoğrafçılar... dedektifler bir an bile peşinizi bırakmaz. | Open Subtitles | سيتعقبوك حتى الموت سيكون هناك رجال صحافة و مصورين و محققين |
| Fakat bazen fotoğrafçılar herşeyden önce komik şeylerle de karşılaşıyorlar. | TED | لكن هناك أيضاَ أوقات عندما يصادف المصور ببساطة أشياء هي، عندما يأتي الأمر لذلك، فقط مجرد مرح. |
| fotoğrafçılar gitti, ortakların gitti, Delatrex olayı bitti. | Open Subtitles | الصحفيون قد رحلوا, شركائك قد رحلوا و (ديلاتركس)لقد أنتهى الأن |
| Bu yüzden ne zaman ben bağırırım o zaman fotoğrafçılar hazır olsun. | Open Subtitles | لذا أبق المصورين على أهبة الإستعداد عند سماع إشارتي. |
| O fotoğrafçılar arabaya çok yaklaştı ama daha önemli sorun, frenlerde hiç baskı yokmuş gibi olmasıydı. | Open Subtitles | هؤلاء المصورين اقتربوا جدا من السيارة لكن المشكلة الاكبر ان الفرامل بدت لا تعمل |
| Çünkü fotoğrafçılar frikik yakalamaya bayılırlar. | Open Subtitles | لأن هؤلاء المصورين يحبون الحصول على صور سيئة |
| Ve Amerika'daki Vietnam Savaşı'nın hayal kırıklığı bazı fotoğrafçılar sayesinde desteklenmiştir, Amerikalı fotoğrafçılar. | Open Subtitles | أعتقد أن الاستياء من حرب فيتنام في الولايات المتحدة كان قد عززه العديد من المصورين الامريكان ومعهم دون ماكلن |
| O zamanlarda, o stüdyoda çalışan fotoğrafçılar listesinde de adı mevcuttu. | Open Subtitles | وقد كان في ألبوم المصورين التي صورت في الأستوديو في ذلك الوقت |
| fotoğrafçılar gazetecilerin göremediklerini görebilirler. | Open Subtitles | المصورين يمكن أن يروا أشياء لا يراها المراسلين |
| Bazı saygın fotoğrafçılar da moda dergilerinde yayım yapıyorlar. | Open Subtitles | بعض المصورين الممتازين ينشرون بمجلات الموضة |
| Arka planda piramitlerle, fotoğrafçılar için. | Open Subtitles | فى الخلفية من اجل المصورين ياسادة |
| Tasarımcılar, fotoğrafçılar, yayıncılar, yazarlar, modeller hepsi benim bulduğum, eğittiğim kişiler Runway'den ayrılmayı seçersem, ne olursa olsun beni izleyecekler. | Open Subtitles | قائمة المصممين، المصورين... المحررين، الكتّاب، العارضات، كل من إكتشفته بنفسي، وعلّمته... وكل من وعدني بإتباعي... |
| fotoğrafçılar insani deneyimlerinin aşırı uçlarına dünyanın geri kalanına ne olup bittiğini anlatmak için gider. | TED | يمضي المصورون إلى أقصى حدود التجربة الإنسانية ليعرضوا للناس ما يجري. |
| fotoğrafçılar bunları severler, çünkü daha hızlı resim çekebilirsin. | Open Subtitles | لقد أحبه المصورون آنذاك لأنه كان يلتقط الصور بسرعة |
| Bu arada fotoğrafçılar, festivalin yıldızlarını çekmeye çalışırken yıldız adayları da kendi fotoğraflarını çektirmeye çalışıyor. | Open Subtitles | بينما يحاول المصورون إلتقاط الصور للنجومَ في الحفل، يريديون ان يصبّحوا نجوم و طامحين للحصول على صورهم |
| Bazı çekimler için başka fotoğrafçılar tutuyorum ayrıca modeller de sürekli değişiyor. | Open Subtitles | من في العادة يتواجد في الأستوديو؟ حسنا، إنها حقا محطة غراند سنترال لأعمال معينة أطلب مصورين أخرين |
| Yazı karakterini, düzeni değiştirdi, modaya uygun fotoğrafçılar tuttu ve babam onun bir kahraman olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | غير الخط، المخططات، عيّن مصورين عصريين، وأبي يظنه بطلاً ما |
| fotoğrafçılar gitti, ortakların gitti, Delatrex olayı bitti. | Open Subtitles | المصور ذهب شريكك ذهب مصدر الدخل الآن ذهب |
| fotoğrafçılar gitti, ortakların gitti, Delatrex olayı bitti. | Open Subtitles | الصحفيون قد رحلوا, شركائك قد رحلوا و (ديلاتركس)لقد أنتهى الأن |