Evli dostum, fotoğrafçıyla masa süsleme arasında bir seçim yapsan... | Open Subtitles | ولكن بجد . الاختيار بين المصور وأماكن المقاعد |
Şu röportaj yaptığın fotoğrafçıyla buluştuğumuz geceyi hatırlıyor musun? | Open Subtitles | وهلتتذكرينتلكالليلة.. عندما قابلنا المصور الذي كنتِ تعملين معه مقابلة ؟ |
fotoğrafçıyla olanları duydum. | Open Subtitles | سمعتُ أنك حظيت بمشكلةٍ مع المصور |
Evet, dört gün önce Jonathan Farrow adındaki fotoğrafçıyla bir iş görüşmesi varmış. | Open Subtitles | أجل، كان لديها عمل معيّن قبل 4 أيّام مع مصوّر يدعى (جوناثان فارو) |
Gazeteden bir fotoğrafçıyla geldim. | Open Subtitles | رافقني مصوّر من الصحيفة. |
Ve oradayken, karım, babamın dediğine göre Sam Hunt adlı bir fotoğrafçıyla dostluk kurmuş. | Open Subtitles | مع أبواى وبينما كانت هناك ... تعرفت على حسب قول والدى , ذلك المصور "المدعو "سام هانت |
ve şu fotoğrafçıyla çıkmış, Stefan. | Open Subtitles | وهي تغادر مع المصور, ستيفان |
Seni fotoğrafçıyla tanıştıracağım. | Open Subtitles | أردتُ فقط أن تقابلي المصور |