| Güzel, zevkli bir prova yemeğimiz olacak. Fransız restoranında olabilir. | Open Subtitles | حسناً اذا سنحظى بعشاء تجريبي لذيذ ربما في مطعم فرنسي |
| Şık bir Fransız restoranında kapıcı olacak kadar kendimi alçaltamadım. | Open Subtitles | انا لم أذل نفسي بما فيه الكفاية بأسلوب يتلائم مع مهنتي كـ بوّاب في مطعم فرنسي أنيق |
| Sıcak bir Fransız restoranında eski kız arkadaşla içki içmek yani. | Open Subtitles | أعني ، الشرب مع حبيبة سابقة في مطعم فرنسي حميمي عزيزتي أنت تفعلين ذاك الشيء |
| Söylesene, Fransız restoranında akşam yemeği, yürüyüş şarap, bu acaba Bill Oakland'ın rutini böyle mi? | Open Subtitles | لذا أخبرني، العشاء في المطعم الفرنسي ، نزهة النبيذ لا أعرف أهذا جزء عادي من روتين "بيل أوكلاند" ؟ |
| Yeni açılan Fransız restoranında Clare Van Huysen ve benim için iki kişilik rezervasyon yaptırabilir misin? | Open Subtitles | هل تستطيع ان تقوم بالحجز من اجلي انا و (كلير فان هاوسين)... في المطعم الفرنسي الجديد لشخصين؟ |
| Tahran'daki bir Fransız restoranında eşlerimizle birlikteyken. | Open Subtitles | في مطعم فرنسي بطهران مع زوجاتنا |
| Bir Fransız restoranında çalışıyorum | Open Subtitles | أَعْملُ في a مطعم فرنسي في البلدةِ. |
| Fransız restoranında şef olarak bile çalışmış. | Open Subtitles | وعمل كطاه في مطعم فرنسي |
| - Javadi mi o? Tahran'daki bir Fransız restoranında eşlerimizle birlikteyken. | Open Subtitles | في مطعم فرنسي بـ(طهران) مع زوجاتنا |