| Benim ülkem, Birleşik Krallık bir nevi ortalarda, biraz sönük, ancak kimin umrunda, en azından Fransızları yendik. | TED | دولتي، المملكة المتحدة، نوعًا ما معتدلة، نوعًا ما مملة، لكن من يهتم ـ على الأقل هزمنا الفرنسيين. |
| Bana dediğine göre, bu Fransızları gerçekten kızdırmış. | TED | كما قال هو حيث انه فعلا اغضب الفرنسيين جدا |
| Sevişiyorlar, absint içiyorlar. Fransızları bilirsin. Gazetelerimizi okumuyormusun? | Open Subtitles | يتبادلون الحب , يشربون الخمر انت تعرف الفرنسيين ألم تقرأ جرائدنا اليوم ؟ |
| Böyle şeyler Fransızları rahatsız etmez. | Open Subtitles | هذه الأمور لا تهتم الشعب الفرنسي. |
| Anavatan Fransızları gibi, biz de ailelerimizi görmek istiyoruz. | Open Subtitles | نحن نودّ أن نرى عوائلنا مثل الفرنسيون هنا هذا غير عادل |
| Fransızları da sayıyorum. 40.000'i yarın ölecek. | Open Subtitles | وذلك على نحو ما احتسبه الفرنسيين أيضا وسوف يموت أربعون الف غدا |
| Dizlerinin üzerinde ortalıkta koşuşturup, garip hareketlerle... ..biz Fransızları atlatabileceğini mi sandın sen? | Open Subtitles | هل تعتقد أنّكم أذكى مننا نحن الفرنسيين ؟ بأقدامكم السخيفة المنحنية |
| En iyisi bütün dikkatimizi, bu Fransızları nasıl yeneriz, ona verelim. | Open Subtitles | يجب أن تركز على هذا الواجب لهزيمة الفرنسيين |
| Fransızları hiç anlamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أَفْهمُ الفرنسيين مطلقاً كُلّ واحد مِنهمْ يَتحدثَ الانجليزية |
| Sadece Fransızları değil. Onun Kanadalıları sevdiğini de sanmıyorum. | Open Subtitles | ليس الفرنسيين, انا لا اعتقد انه معجب بالكنديين |
| Fransızları unut. Kraliçe'nin kuzeni seçimi kazandı. | Open Subtitles | انسى أمر الفرنسيين, تم انتخاب ابن أخت الملكة |
| Tanrı dünyadaki en güzel yeri yaratmış. Sonra Fransızları oraya yerleştirmiş. | Open Subtitles | خلق الله أجمل مكان على الأرض، ثم وضع الفرنسيين هناك ليعدل الموازين |
| birinci görevimizin Fransızları korumak olduğunu unutmayın ...onun ilgi alanlarıbeni çekiyor. | Open Subtitles | أذكركم أن عملنا الأول هو حماية الفرنسيين والسهر على مصلحتهم، والحفاظ على إحترام |
| Görünen o ki, isyancıları, siz Majesteleri'ne karşı tekrar ayaklandırmaya yardım etmeleri için, Fransızları ve diğer ülkeleri ikna etmeye çalışıyor. | Open Subtitles | على ما يبدو ، انه يحاول اقناع الفرنسيين ، وغيرهم للمساعدة في إحياء حركات التمرد ضد صاحب الجلالة |
| Fransızları Şam'da beklemiştik. O zaman gelmemişlerdi. | Open Subtitles | لقد إنتظرنا قدوم الفرنسيين فى دمشق ولكنهم لم يأتوا. |
| Bu da Fransızları neden hiç anlamadığımı açıklıyor. | Open Subtitles | والذي يؤكد فقط أنني لن أفهم الفرنسيين قـط |
| Bu kadar güce sahip birisi Fransızları dize getirmeliydi. | Open Subtitles | شخص قد يجعل الفرنسي يقوم ويركع لحضوره |
| Fransızları müstesna tutmalı... | Open Subtitles | حسناً ، عــدا ، بالطبع ، الرجل الفرنسي |
| Fransızları rahatsız etme niyetinde değilim. | Open Subtitles | أنا لا أُريد أزعاج الفرنسيون أنه وقت الغداء. |
| Diğer taraftan Fransızları siktir edin. | Open Subtitles | إلى جانب، ليذهب الفرنسيّون للجحيم، فتلك ليلة ألمانية |
| İspanya ile ittifak yaparsak, hem İsviçrelileri, hem de Fransızları kılıçtan geçirebiliriz. | Open Subtitles | وبتحالف أسبانيا نستطيع أن نذبح السويسريين والفرنسيين كلهم |
| Bu arada Fransızları sikeyim! O zırvaları duydun mu? | Open Subtitles | بالمناسبة تباً للفرنسيين ...أسمعت هذا الهراء |
| Doğal olarak, pek çok kişi Fransızları suçladı. | Open Subtitles | عادةً، العديد كانوا يشكون بالفرنسيين ليلقوا عليهم باللوم |