| Otomobil fuarlarında temsilcilik yaparken dişli raylar nedir biliyor muydum sanki? | Open Subtitles | اتظنين انه عندما كنت عارضة متحدثة في معارض السيارات اتظنين انني كنت اعرف ما هوالاطار الخارجي او التوجيه المقيد؟ |
| Ama teknoloji fuarlarında modellik yapmak, gerçekten yapmak istediğim şey değil. | Open Subtitles | ولكن أن أكون عارضة في معارض التكنولوجيا، ليس حقاً ما أودُّ القيام به. |
| Babamla domuz fuarlarında yürüyüp rekabeti inceleyişimizi hatırlıyorum. | Open Subtitles | أنا أتذكر التمشية في معارض الخنازير برفقة والدي أتطلع إلى الحيوانات المتنافسة |
| Domuz fuarlarında dünyanın her yerinden egzotik domuzlar gördüm. | Open Subtitles | في معارض الحيوانات، رأيت حيوانات غريبة من شتى أنحاء العالم |
| Dergi yazılarını okumaya, bilim yarışmaları hazırlamaya, bilim fuarlarında yer almaya başladım; özellikle istediğim bilgiye ulaşmak için yapabileceğim her şeyi yaptım. | TED | بدأت في قراءة الصحف الأكاديمية، بدأت بمسابقات علمية، بدأت المشاركة في معارض العلوم، والقيام بأي شيء أستطيع فعله للحصول على المعرفة التي أردتها بشدة. |
| Ben daha çok Rönesans fuarlarında çalışırım. | Open Subtitles | -عادة أعمل في معارض النهضة . |