| Tüpler göğsümden çıkıyordu ve bu kostüm tasarımcılarının kabusu olmuştu. | TED | وكان الانبوب الذي يخرج من صدري مأسآة بالنسبة لمصممي الملابس |
| Birinin karşısında diz çökmektense kalbimi göğsümden ellerimle çıkartıp yerim! | Open Subtitles | سأقتلع قلبي من صدري و آكله قبل أن أنحني لأحد |
| Bugün, sol göğsümden gelen bulut örtüsüyle birlikte kısmen güneşli olacak. | Open Subtitles | اليوم ستكون الشمس ساطعة جزئياً، مع سحاب يتحرك من صدري الأيسر |
| Kalbim o kadar hızlı atmaya başladı ki göğsümden fırlayacaksmış gibi hissettim. | Open Subtitles | وقلبي يخفق بسرعة جدا بدا الامر وكأنه على وشك الخروج من صدري. |
| Hayat zor. Ben de, dostların yüzünden buradayım. göğsümden 6 kez vurdular. | Open Subtitles | الحياة صعبة التقيت بصديقيك اليوم أطلقوا النار في صدري ست مرات |
| göğsümden başlayıp hızla sırtıma ve belkemiğimden aşağıya indi. | Open Subtitles | ضرب في صدري وحول مؤخرتي وأسفل عمودي الفقري |
| Bu sabah göğsümden gri kıl kopardım. Ha ha. | Open Subtitles | لقد نزعت شعراً رمادياً من صدري هذا الصباح |
| Bu adam kalbimi göğsümden çıkarıp bana gösterecek, değil mi? | Open Subtitles | هذا الرجل لن يمزّق قلبي من صدري ويريني اياه. أليس كذلك؟ |
| Eğer kim olduğumu bilselerdi neler yaptığımı kalbimi göğsümden çıkartırlardı. | Open Subtitles | هذا اذا كانوا فقط يعرفون اسمى؟ ماذافعلت, سيقتلعون قلبي من داخل صدري. |
| göğsümden bir kamyon geçmiş ve sürüklenmişim gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أحسست كأن شاحنة مرّت على صدري ثم قامت بجر جسدي ورائها. |
| Adamın biri koluma çarptı birden bütün içki göğsümden aşağı döküldü ve Parvati denen kız, yalamaya başladı dans pistinin tam ortasında bütün göğsümü yaladı. | Open Subtitles | ذلك الرجل ضرب مرفقي وسكب كل ما في الكأس على صدري، وبدأت تلك الفتاة الجميلة بلعقه بلعق ذلك من صدري هناك في وسط ساحة الرقص |
| Dünyayı çantamın kayışının kapatacağı göğsümden mahrum bırakamam. | Open Subtitles | لا يمكنني أبداً أن أحرم العالم من جزء صدري اللذي سيغطيه الحزام |
| - Morgan, elini göğsümden çek. | Open Subtitles | مورغان ، من فضلك لا تلمس صدري. أوه ، يا الهي ، نعم. |
| Eminim atıyordur çünkü benimki göğsümden çıkacak gibi. | Open Subtitles | أراهن بأنه كذلك لأن قلبي انا على وشك الإنفجار خارجًا من صدري |
| Kalbimi göğsümden sökmemi ve kalbim olmadığı halde benden itaat etmemi bekliyorsunuz. | Open Subtitles | أنت تسعى إلى أن تمزق قلبي من صدري وتتوقع امتنانه لك وهو لا ينبض |
| Gerçekten, ona ne zaman baksam, kalbim sevgiyle dolarak göğsümden çıkarcasına çarpıyor. | Open Subtitles | هل من الممكن أن تكون فاتنا أكثر ؟ لا، ففي كل مرة أنظر فيها اليه كأن قلبي سيقفز خارج صدري |
| Beni bir sandalyeye zincirleyip ocak süngüsünü göğsümden içeri soktuğu için olabilir mi? | Open Subtitles | ربّما لأنّه قيّدني في كرسيّ وصبّ على صدري جام الشمسِ |
| Beni gördüğüne şaşırmış gibisin. Öyleyse sanırım hançeri göğsümden çıkaran sen değildin. | Open Subtitles | تبدو مُندهشاً، أحزر أنّكَ لستَ من سحب الخنجر من صدري. |
| Uzun zaman önce burada oğlum kalbimi göğsümden sökmüştü. | Open Subtitles | مُنذ أمدٍ بعيد في هذا المكان انتزع ابني قلبي من صدري. |
| Erkek arkadaşına haklarını okurken bir silah çıkarıp beni göğsümden vurdu. | Open Subtitles | عندما كنت أقرا على الفتى حقوقه أخذت المسدس و أطلقت علىِ النار هنا فى الصدر |
| Kendimi göğsümden ipe sabitledim. Böylece dik durabiliyordum. | Open Subtitles | عندي واحدة و أشبكتها حول صدرى لأنها تبقيني منتصب |
| göğsümden vurulmak tıpkı nazik, hoş bir kucaklaşma gibi hissettiriyor ve ceketinin içine giyilebilecek kadar ince ve kabarıklık yapmaz. | Open Subtitles | ان يُطلق عليك الرصاص وانت تلبس سترتي لا تختلف كلياً عن الشعور بالراحة كعناق قوي وهي رقيقة كفاية لتلائم معطفك |