| Bu limitli düşünme yaklaşımını benimsedim ve tuvalime taşıdım ve düşündüm ki, tuvale resim yapmak yerine sadece göğsüme resim yapsam ne olur? | TED | أخذت هذا النهج التفكيري التقليدي إلى قماشتي و تساءلت ماذا لو ، عوضاً عن الرسم على القماش ، يمكنني فقط الرسم على صدري ؟ |
| Sence mükemmelsem, göğsüme bir vur. | Open Subtitles | اطرقي على صدري إذا كنتِ تعتقدين بأنني بحالة جيدة |
| Birisi beni kaçırdı ve bu korkunç şeyi göğsüme yapıştırdı. | Open Subtitles | اختطفني شخص ولصق هذا الشيء المروّع بصدري. |
| Ne? Yüzüğüme hayran olduğunuzu düşünebilirdim, ama siz benim göğsüme bakıyorsunuz. | Open Subtitles | , أظن أنك تحاول اظهار اعجابك بخاتمي لكن بدلاً من ذلك أنت تحدق بصدري |
| Bununla göğsüme vur. Seni öldürebilirim. | Open Subtitles | سدد لى ضربة على صدرى بهذه الطابة سأقتلك بتسديدتى. |
| Elimi yakaladı ve göğsüme koydu sonrada elimi göğüslerine tuttu. | Open Subtitles | هي أمسكت بيدي ووضعتها على ثديي وضعت يدي على ثديها |
| göğsüme bir şey yapıştırılmasına katlanamam. | Open Subtitles | أنا لا يُمكنُ أَنْ آخذَ أيّ شئَ سجّلَ إلى صدرِي. |
| Kucağımda oturup başını göğsüme koymayı severdi. | Open Subtitles | وكم كانت تحب أن تجلس في حضني و تميل رأسها على صدري |
| Donna, göğsüme basıp bir yığın pislik yedirttin. | Open Subtitles | دونآ، جلستي على صدري وجلعتيني آكل من الترآب. |
| Bari göğsüme öküz gözü koy da tam olsun | Open Subtitles | لماذا لا تضعين عيون ثور على صدري وتنتهين من هذا |
| Pazı kası lastik gibi fırlamış ve göğsüme kadar gelmişti. | Open Subtitles | لذا هذه العضلة ذات الرأسين تنبسط كالمطاط وبعد ذلك تنتهي هنا على صدري |
| Diğerini de çalıştırmalıyım. Vur bana! göğsüme vur! | Open Subtitles | علي أن أجعل الآخر ينبض إضربيني, أضربيني على صدري |
| göğsüme bir bomba bağlarsam bende yedi doktorun benimle ilgilenmesini sağlayabilir miyim? | Open Subtitles | إن ربطتُ قنبلةً على صدري فهل أحمل سبعةَ أطبّاء على معاينتي؟ |
| Çocukken ona doğru bir ok atılmıştı onu göğsüme aldım ve kurtardım! | Open Subtitles | في طفولته حاولوا اغتياله فحميته بصدري لأصاب أنا بالسهم |
| Bu yaptığımı öğrenirse göğsüme bir kızılağaç saplar. | Open Subtitles | إذا علمت بذلك . فأنها ستغرس وتد بصدري |
| göğsüme dokunuyordu. Ne yapmalıydım? | Open Subtitles | كان يتمسك بصدري ماذا كان علي ان أعمل |
| Lavta ve patırtılı konuşmaların, kraliçesine bağlı adası, akıt gözyaşlarını göğsüme. | Open Subtitles | انجلترا العزيزة والرائعة ان بكائك على صدرى |
| "Nazikçe göğsüme doğru yaklaştı, neredeyse çeneme kadar geldi ben de bakabildiğim kadar aşağı baktım. | Open Subtitles | تقدم للأمام بعناية عبر صدرى ثم وصل تقريبا إلى ذقنى ثم نظرت بعينى إلى الأسفل بقدر أستطاعتى، ثم أرتجفت |
| Ben biri göğsüme dokununca bile orgazm olabiliyorum. | Open Subtitles | يُمكنني بلوغ الأورغازم عندما يلمس شخص ثديي. |
| Bana yaslandı ve göğsüme dokundu. | Open Subtitles | لقد انحنى نحوي ولمس ثديي |
| Pazı kası lastik gibi fırlamış ve göğsüme kadar gelmişti. | Open Subtitles | لذا هذه عضلةِ بيسيب أُصدرتْ، مثل على شريط مطاطي، وهو إنتهى هنا على صدرِي. |
| "Ve yapabilseydim, parmaklarımı göğsüme... "daldırıp kalbimi koparır ve sana verirdim. | Open Subtitles | ولو كنت أستطيع لأدخلت أصابعي في صدري منتزعة قلبي لأعطيك إياه |
| göğsüme ateş et. Hadi! | Open Subtitles | أطلق علي صدري هلُمَ فأنا أبتعد عنك |