| Bardaki park yerinde göbeğini kaşıyordum. | Open Subtitles | لقد كنت اخدش بطنك بيدي في موقف السيارات بالقرب من الحانه |
| göbeğini göstermeyi reddettiğinden beri dudaklarına çalışmalıyız. | Open Subtitles | وبما أنك ترفضين إظهار بطنك علينا الإنتقال إلى شفتيك |
| Hayatım, çok güzel kokuyorsun. Otele vardığımızda hamile göbeğini kafamın üstüne alacağım hemen. | Open Subtitles | يا عزيزتي ، رائحتك ذكية ، حين نصل لهذا الفندق سوف أرتدي بطنك الحامل مثل قبعة |
| Kocaman gözleri vardı, bazen göbeğini kaşırdım, ve .. | Open Subtitles | كانت له عينان كبيرتان وكنت معتاد على المسح على بطنه, كنت اظن أن بيننا شيء خاص.. |
| Ellen, Missie'ye hamileyken o da tıpkı senin gibi göbeğini tutardı. | Open Subtitles | عندما كانت أيلين حامل بميسى كانت تمسك بطنها كما فعلتى الأن |
| Dedi ki yedinci sınıflar göbeğini ve yandan göğsünü gösterirmiş. | Open Subtitles | لقد قالت الصف السابع يظهر البطن والجانب المغفل |
| Akciğer göbeğini kelepçeleyelim. | Open Subtitles | لنضع ملقطًا على سرة الرئة. |
| - Ne derler bilirsin... göbeğini pelte gibi titret gitsin. | Open Subtitles | اتعرف ماذا يقولون ؟ فقط هز بطنك مثل وعاء ممتلىء بالهلام |
| Çiftliğin parasını, göbeğini belli etsin diye düğüm attığın çizgili gömleklere harcadığın doğru mu peki? | Open Subtitles | وهل هو صحيحا بأنك كنت تصرف أموال المزرعة على قمصان قطنية تربط إلى عقد للكشف عن بطنك ؟ |
| Eğer göbeğini çok güzel öpersem bebek hisseder mi? | Open Subtitles | فيما لو قمت بتقبيل بطنك هل سيشعر الطفل بذلك؟ |
| göbeğini çekip sürünerek ping pong masasının altından geçmelisin ama sakın masayı dürtme. | Open Subtitles | عليك أن تزحف على بطنك تحت " طاولة الـ " بينغ بونغ وإياك أن تلكزها |
| Geri döndüğünde göbeğini ovalayacağım endişelenme. | Open Subtitles | سأفرك بطنك عندما تعود، لاتقلق. |
| Olağan pedikürü, tabi ki yulaf şampuanı, ve göbeğini kaşımayı unutmayın. | Open Subtitles | العناية باقدامه كالعادة, و بالطبع شامبو الشوفان و لا تنسي ان تفركي بطنه |
| Ama maalesef, Fry'ın göbeğini doldururken bakırı biraz fazla kaçırmış. | Open Subtitles | للاسف عندما قامت بتركيبه كانت قد ملأت بطنه بالنحاس |
| Sonra göbeğini parıltılı değneğimle yedi kez ovuyorum. | Open Subtitles | ثم افرك بطنه سبع مرات بعصي لامعة |
| Komşunun karısı merdivenlerin göbeğini eritmesini sağladığını söylüyor. | Open Subtitles | زوجة الجار أفصحت بأن السلالم ساعدّتها بالتخلص من بطنها. |
| göbeğini ovaladığının bile farkında değil. | Open Subtitles | إنّها حتى ليست تدري إنها تضع يدها فوق بطنها. |
| Cameron göbeğini sevmelerle, mücevherlerle, dudaktan öpmelerle ona kur yapıyor. | Open Subtitles | كاميرون يتودد لها بفرك بطنها والمجوهرات وقبلات على الفم |
| Lorenzo'nun göbeğini her gördüğümde kendi kendime taco yemeyi bırakmalıyım diyordum. | Open Subtitles | كل مرة اشاهد بها عضلات البطن لدى لورينزو افكر بأنه يجب على ان اتوقف عن اكل سندوتشات التاكو |
| Lily, Stella'nın göbeğini bol bol okşamayı unutma sakın. | Open Subtitles | ليلي لا تنسي اعطاء ستيلا الكثير من تدليك البطن |
| Tommy, göbeğini göster. Haydi. | Open Subtitles | (تومي)، أريني عورتكَ هيا، هيا! |
| göbeğini içeri çeksin Hooks. Aferin. Hadi bakalım. | Open Subtitles | دسّْ بطنَه، هوك.دعنا نَذْهبُ. |