| Belki oğlunu, daha genç bir kadınla beraber tekrar gömmek istiyorsunuz... | Open Subtitles | ربما أنتما تخططان لإعادة دفن إبنكما مع عظامِ فتاة شابّة لتَزويده |
| Bir sorum var. Bahçeme para gömmek gibi bir alışkanlığın yok, değil mi? | Open Subtitles | سؤال سريع ليست لديك عادة في دفن النقود في حديقتي الخلفية، أليس كذلك؟ |
| Bu faydalar, antik dönemde insanların düşüncelerini ölüyü onurlandıran mezarlara yönlendirmiştir ve gömmek daha yaygın hâle gelmiştir. | TED | ربما تكون هذه الفوائد قد غيرت نظرة الناس عن المقابر المصممة لتكريم الموتى، وأصبح دفن الموتى أكثر شيوعاً. |
| Eğer o tetiği çekersen, 21 yaşındaki kızını bir günde bütün ailesini gömmek zorunda bırakan bencil bir kadın olacaksın. | Open Subtitles | إنّ ضغطتِ على ذلك الزناد ستكونين امرأة أنانيّة التي أجبرت ابنتها ذات 21 سنة لدفن كامل العائلة في يومٍ واحد. |
| Bizim misyonumuz, komutan gömüldü, ama biz seni gömmek değil. | Open Subtitles | قمنا بدفن مهمتك ، كقائد لكن لم نتمكن من دفنك. |
| Verdiğin sözler de tek hayâlı yüzünü güzel bir kadının "lotusuna" gömmek olan ağzı süt kokan Hintli bir çocuğa verilen sözler de mi boş? | Open Subtitles | وأعتقد أيضا أن هذا ينطبق على اوعد الذى قطعته للفتى الغبى من الهند الذى كان حلمه الوحيد أن يدفن وجهه فى جسد إمرأة جميلة |
| Mısırlıların hayattan sonra ile ilgilendiklerini biliyorum ama kuşunu gömmek nasıl bir şey? | Open Subtitles | أعرف أنّ المصريين مؤمنون بشدّة بحياة الآخرة، لكن أن تدفن معك طائرك الأليف؟ |
| LT: Yani erkekler çoğu zaman duygularını belli etmek istemez, derindeki duygularını gömmek isterler. | TED | ل.ت: أنا أعني، في أغلب الأوقات لا يريد الرجال كشف مشاعرهم، يريدون دفن مشاعرهم العميقة. |
| Korkunçtu. Kendi insanlarınızı gömmek, her şeyi gömmek... | Open Subtitles | كان فضيعا دفن بنو جلدتهم وأن يكونوا شهداء على الحدث |
| Zirveye giden en kısa yol ve tek yapman gereken ortağını gömmek. | Open Subtitles | الطريقة الأسرع لدرع ذهبي وكل ما عليك فعله هو دفن شركائك |
| Birlikte büyü yapmak... kahrolası cesedini tepedeki bayıra gömmek için! | Open Subtitles | التدخل بشأن أدويته دفن جثته، من على الجرف؟ |
| İsa'nın doğduğu gün, ölüleri gömmek. Mantıklı. | Open Subtitles | دفن الموتى فى يوم ميلاد المسيح هذا منطقى |
| Kızları kaçırmak, evi temizlemek, cesetleri gömmek, malzeme almak ve gül ekmek hizmetinin bir parçası olmalı. | Open Subtitles | سيكون ذلك جزء من خدماته تنظيف منزله المساعدة في اختطاف الفتيات دفن الجثث |
| Bir adamı gömmek üzere, onca yolu kat edip niçin buraya geldiğinizi bilmek sorumluluğuna sahibim. | Open Subtitles | أنا عندي مسؤولية أن اعرف لماذا جئت طول الطريق هنا لدفن رجل. |
| Onun altında da geçmişte Hristiyanların ölülerini gömmek için yaptıkları yeraltı mezarları var. | Open Subtitles | تحت تلك سراديب الموتى حيث بناها المسيحيون لدفن موتاهم |
| Bahçeye parlak şeyler gömmek gibi kontrol edilemez bir dürtüsü olan bir evcil hayvan. | Open Subtitles | حيوان عائلة أليف برغبه لا يمكن السيطره عليها بدفن الأشياء اللامعة. |
| Darwin yaşamı sırasında iki çocuğunu gömmek zorunda kaldı. | Open Subtitles | كان على داروين أن يدفن طفلين آخرين في حياته. |
| Onların yeni politikası satmayan herşeyi gömmek. | Open Subtitles | لأنالسياسةالجديدة. تدفن المؤلفات الغير رائجة |
| Bir önceki gece, kanlı elbiselerimi gömmek zorunda kaldım büyükannem neredeyse öldürüleceğimi anlamasın diye. | Open Subtitles | في الليله قبل الماضيه وجب علي ان أدفن ملابسي الداميه لإنني لم أكن أريد أن تعلم جدتي بأنني اوشكت على القتل |
| Yazı turayı kaybetti. Kumsalın daha aşağılarına gömmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | لقد أضاعت فرصتها إضطررت لدفنها على مسافه أبعد على الشاطئ |
| Olmaz. Peder için geldim. Dedemi gömmek zorundayız. | Open Subtitles | لا استطيع ، لقد أتيت من اجل القسيس علينا ان ندفن جدنا |
| Taze tutmak için nemli toprağa gömmek zorunda. | Open Subtitles | لابقائها طازجه, يجب ان تدفنها في ارض رطبه. |
| Üç adamım onlara rastladı ama. Bu sabah üçünü de gömmek zorundayım. | Open Subtitles | لقد صادفهم ثلاث من رجالي، وكان عليّ دفنهم هذا الصباح |
| Beni gömmek istediler. Kim olduklarını bilmiyorum ama öğreneceğim. | Open Subtitles | أرادوا دفني هنا، أنا لا أعرف من هم، لكن سأكتشفهم |
| Seni öylesine derine gömmek istedim ki, gelecek nesiller, kazıp senin kalıntılarına ulaştıklarında... | Open Subtitles | وتمنيت من أعماقي أن أدفنك حتى تنقّب عنك الأجيال القادمة وتستعرض بقاياك. |
| Onu uzun bir süreliğine derin bir çukura gömmek kadar beni hiçbir şey mutlu edemez. | Open Subtitles | لا شئ سيجعلنى أسعد من أن أدفنه بداخل حفرة عميقة جداً لمدة طويلة جداً |
| Bu sayede silah uzmanı çavuşumuz seni tepeye gömmek zorunda kalmaz. | Open Subtitles | حتي لا يدفنك الرقيب هنا |