| Sen Bağdat'ta kal. Hediye taşıyan hamal kılığına girmiş askerler göndereceğim. | Open Subtitles | إبقى انت فى بغداد سأرسل جنودا فى زى حمالين يحملون الهدايا |
| Hayır, bunu yapman gerekmiyor. Bak, almaları için birilerini göndereceğim. | Open Subtitles | لا يجب أن تفعلى هذا انظرى, سأرسل أحد ليأخذه فحسب |
| Sana şifreli bir dosya göndereceğim. Şifresini kırmaya çalışmanı istiyorum. | Open Subtitles | سأرسل لك ملفاً مُشفراً وأحتاج منك إلى مُحاولة فك تشفيره |
| Söyleyeceğim. Ve sonra, o uykusunu alırken, Ben birkaç özgeçmiş göndereceğim. | Open Subtitles | سأفعل ذلك، وثم عندما يأخذ قيلولته، سوف أرسل بعض من المُلّخصات. |
| Birisini göndereceğim. Yapabileceğim başka bir şey var mı? | Open Subtitles | . سأرسل واحداً أهناك ما استطيع فعله غير ذلك ؟ |
| Parayı sigara ile beraber çocuğa göndereceğim. Çok teşekkürler. İyi eğlenceler. | Open Subtitles | سأرسل المال فى الحافة شكراً جزيلاً , تمتع بوقتك |
| Ayaklarını orada tutmaya devam et. Daha fazla sıcak su göndereceğim. | Open Subtitles | .أبقي قدميك في الماء .سأرسل المزيد قريباً |
| Gitmeye gerek yok. Tapınağa para göndereceğim. | Open Subtitles | لا داعي للحضور سأرسل مبلغ من المال للمعبد |
| Gina'yı harika okullara göndereceğim ve sana yepyeni kap kacakları, parlak elektrik düğmeleri olan bir mutfak alacağım. | Open Subtitles | سأرسل جينا لمدرسة جديدة رائعة وسأشتري لك مطبخ جديد جميل به أواني لامعة وكله بالأزرار |
| Şimdi bir paket çikolatayı odanın bir ucundan diğerine göndereceğim. | Open Subtitles | سأرسل قالب الشكولاتة هذا الآن من طرف الغرفة إلى الطرف الآخر |
| Sana yardım göndereceğim. | Open Subtitles | سأرسل المساعدة عندما أقوم بإظهار الجرأة و الإنقاذ البطولى |
| Biz, Arboria'dayız. Sana koruyucu bir ışın göndereceğim. | Open Subtitles | نحن في اربوريا أنا سأرسل لك شعاع قادر على العودة إلى المكان الأصلي |
| Bu insanları yeteri kadar ezdiğimiz zaman seni göndereceğim Feyd. | Open Subtitles | وعندما نسحق هؤلاء بما فيه الكفايه سأرسل لك فيد |
| Ben adamımı göndereceğim sen de Joel'i bilgisayarla beraber göndereceksin. | Open Subtitles | سوف أرسل رجل من رجالي وانت أرسل جويل مع الحاسوب |
| Söyleyeceğim. Ve sonra, o uykusunu alırken, Ben birkaç özgeçmiş göndereceğim. | Open Subtitles | سأفعل ذلك، وثم عندما يأخذ قيلولته، سوف أرسل بعض من المُلّخصات. |
| göndereceğim adamda bunun diğer teki var. | Open Subtitles | الرجل الذى سأرسله إليك سيكون معه مثيلا لهذا |
| Tüm komşu işletme sahiplerine bu gece acilen toplanmamız gerektiğine dair e-posta göndereceğim. | Open Subtitles | أنا ارسل رسائل إلكترونية لكل مُلاك المتاجر بالحي ليحضروا إجتماع طارئ الليلة بالمطعم. |
| Heyecanlanma , Aynı yer seni de göndereceğim | Open Subtitles | لا تقلق, سأرسلك إلى نفس المكان الذي أرسلتهم إليه |
| Arama-kurtarma ekibi göndereceğim. | Open Subtitles | لقد انقطع الاتصال معها منذ ساعات سوف أقوم بإرسال فريق للإنقاذ |
| Hemen göndereceğim. Albay O'Neill nerede? | Open Subtitles | سأرسلها لك على الفور أين الكولونيل أونيل ؟ |
| Peki, bakın ne diyeceğim ilacınızı alması için, adamlarımdan birini göndereceğim. | Open Subtitles | حسانا، ما رأيك بهذا سأجعل أحد رجالي يذهب لسيارتك ويحضر دوائك |
| Tamam, seni buraya gelmeden önceki zamanın biraz öncesine göndereceğim. | Open Subtitles | حسناً، سوف أرسلك للوقت الذي يسبق لحظة مغادرتك زمانك بالضبط |
| Bana harçlığımı gönderdiğin her ay, ben de sana yaptığım resimleri göndereceğim. | Open Subtitles | كل شهر عندما ستعطيني الرخصة سارسل لك كل الرسمات التي قمت بانهائها |
| Bu benim kartım. Size bir fayton göndereceğim. | Open Subtitles | هذا هو الكرت الخاص بي وسأرسل تاكسي، أتفقنا؟ |
| Bu demoyu bütün yerel istasyonlara göndereceğim. | Open Subtitles | الوظيفة سأقوم بارسال اشرطة تجربة الاداء الى جميع المحطات المحلية |
| Sana göndereceğim kan örneğinin analizine ihtiyacım var. | Open Subtitles | أحتاج إلى تحليل عينة الدم التي أرسلها لك. |
| Ama aynı zamanda Gem Hanedanlığına da mektup göndereceğim. | Open Subtitles | لكنني أيضاً سأرسلُ رِسالة لهُم |
| Cumartesi günü biraz daha para göndereceğim. | Open Subtitles | سوف أبعث إليك بالمزيد من النقود يوم السبت |